Kinesiyoloji 1960 'lı yıllarda Amerika'da fizyoterapist Dr Goodheart (Ağustos 18,1918-Mart 5 2008) ile başlıyor yaşamına.
Dr John Goodheart
Daha sonra eğitim, psikoloji , iş yaşamı gibi birçok alanda yaygın uygulamaları oluyor. Bugün dünyanın birçok ülkesinde aktif olarak uygulanan bir yöntemdir. Türkiye'de Nil Gün bir çok alanda uygulanan yöntemleri inceleyerek Kinesiyoloji 'ye bütünsel bir form kazandırmış ve PİKİ eğitimlerine ve uygulamalarına başlamıştır.
Nil Gün
Kinesiyoloji'ye göre kaslarımızdaki yaşam enerjisinin gücü, değişik duygu hallerinde, olumlu olumsuz inançlarda, hoşlandığımız hoşlanmadığımız şeyleri hissettiğimizde, doğru ya da yalan söylediğimizde farklılık gösterir.
Kaslarımızdan aldığımız farklı tepkiler ile bilinçaltımızdaki inançlarımızı test ederek sorunların olası kök nedenlerini tespit edebiliriz.
Bilinç ve bilinçaltı çatışması bizi hedefimize ulaşmakta sabote eder.
Örneğin kişi farkında bile olmadan kendini veya başkalarını cezalandırmak için hasta olmayı seçebiliyor. Ailesinin sağlık haritasına inanıp aynı hastalıkları kendinde yaratabiliyor. Ben zaten yapamam başaramam inancına sahip kişi kendi gelişimi için önüne gelen anlamlı fırsatları objektif değerlendirmiyor ya reddediyor ya da reddettirmesini gereken olaylar yaratıyor hayatında...Harika bir işe başlayabilecekken hamile kalmak gibi... Kişi işini sevmiyor ve korkuları nedeniyle de ayrılamıyorsa bu sefer hatalar yapmaya başlıyor ki işveren onu işten çıkartsın..
İşte birçok alanda kullanılan farklı kinesiyoloji teknikleri uygulamalarını içeren PİKİ teknikleri ile, bizi engelleyen olumsuz inanç kalıplarımızı belirleyip bunları iptal ederek yerine yeni olumlu ve hedeflerimizi destekleyici inanç kalıplarını ekebiliyoruz bilinçaltımıza.
Türkiye'de Kuraldışı Eğitim ve Danışmanlık bünyesinde verilen açık eğitimlere Genel Cerrah, Fizyoterapist , kadın doğumcu gibi medikal kimlikli bireyler giderek artan bir şekilde katılmaktadır.
PİKİ 'nin faydalarını kısaca şu şekilde tanımlayabiliriz:
Bizi sabote eden bilinçaltı inançlarını değiştirmemizi sağlar.
Ruh Zihin Beden dengemizi korur.
Yaşam enerjimizi arttırır.
Sağlığımızı korumamızı sağlar.
Bu yöntem ile kurumlara iki şekilde fayda sağlayabiliyoruz.
PİKİ 'yi bir koruyucu sağlık yöntemi olduğundan sağlık sigorta hasarlarının yönetiminde kullanabiliyoruz.
PİKİ’nin bireylerin günlük yaşamına dahil olması ile birlikte ayakta tedavi masraflarında anlamlı düşüş gözlemlenecektir. Keza potansiyel yatarak tedavi masraflarının yönetimi için de son derece etkili bir yöntemdir.
PİKİ , bir teşhis ya da tedavi yöntemi değil, önde gelen koruyucu sağlık yöntemidir.
Kurumların yönetmek istediği en önemli konulardan biri olan mazaret izinlerininde de belirgin düşüş gözlemlenecektir. PİKİ , Devamsızlık Yönetimi konusunda da etkili bir yöntemdir.
Günlük 4-5 dakika içinde kolaylıkla uygulanabilen tekniklerle, antidepresanlar, ağrı kesiciler, vitaminler, uyku hapları gibi rutin ilaç alımlarını minimuma indirmek, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek , enerjimizi ve motivasyonumuzu yükseltmek mümkündür.
Diğer boyut ise Performans Yönetimi ile ilgilidir...
Hayatımızda isteklerimizi, hedeflerimizi ancak bilincimiz ve bilinçaltı inançlarımız birbiriyle örtüşüyorsa gerçekleştirebiliriz. Dolayısıyla PiKi’nin temel amaçlarından biri de bilinç ve bilinçaltı inançlarımızı birbirini destekler hale getirmektir. Bir çalışan başarılı olmak güçlü olmak ya da para kazanmakla ilgili olumsuz inanç kalıplarına sahipse önüne gelen birçok gelişim fırsatını ya da önemli bir projeyi farkında olmadan tamamen bilinçaltının kontrolü ile sabote ederek reddedebilecektir.
İnançlarımızın yüzde 90'ı 0-6 yaşları arasında ekilen bilinçaltı kayıtlarımızdan oluşmaktadır. Bilinçli inançlarımız sadece yüzde 10'dan ibaret.
Seçimlerimizin, sevdiğimiz sevmediğimiz şeylerin, davranışlarımızın temelinde bilinçaltı inançlarımız etkilidir.
Biz yöneticiler olarak çalışanlarımıza verdiğimiz yeterlilik bazlı eğitimlerle ancak bu yüzde 10'luk kısma dokunabiliyoruz.
Ancak çalışanlarımızın bilinçaltına, korkularına, duygusal stresleri ya da paradigmalarına dokunup bireysel ve dolayısıyla kurumsal hedeflerinin önlerindeki engelleri çekerek yaratıcılıklarını ve potansiyellerini olabilecek en iyi şekilde ifade edebilmelerini diğer bir deyişle kendilerini gerçekleştirmelerini sağlayabiliriz.
PERFORMANS = POTANSİYEL - ENGELLER denklemindeki engeller, kişinin korkuları, olumsuz düşünce ve inançları, duygusal stresleri , dikkat zayıflığı, motivasyon düşüklüğü, negatif ve olumsuza odaklı yapıları, bellek/zihin güçsüzlüğü gibi içsel engellerdir.
Günlük iş yaşamımızda otomatik pilot örneğinde olduğu gibi kişi farkında bile olmadan tüm bu ''gözlükler'' ile işiyle ilgili kararlar veriyor, değerlendirmeler, seçimler yapıyor. Kişilere olaylara süreçlere ''gözlüksüz'' bakabildiğimiz oranda objektif , bütünsel bir bakış açısı ile verileri daha iyi algılayıp değerlendirip olabilecek en doğru/gerçekçi sonuca ulaşabiliriz.
Dört günlük eğitim programı ile kişi öğrendiği teknikleri/uygulamaları günlük yaşamına sokabildiği ölçüde daha enerjik ve iyimser, motivasyonu yüksek, daha objektif ve doğru karar alabilen, yaratıcılığını ve potansiyelini daha çok ifade edebilen, daha mutlu ve verimli bir kişiliğe doğru önemli bir adım atıyor oluyor...
PİKİ gerçekten mucizevi bir yöntem...PİKİ ile gerek kurumsal olarak gerekse de bireysel olarak yeniden yapılanma ile performans ve motivasyonu arttırarak yaşam çoşkusu ile dolmak mümkün...
2008/2010 arasında Kuraldışı'ndan aldığım eğitimlerle ben de PİKİ eğitmenliği ve danışmanlığı sertifika programlarını tamamlamış bulunuyorum.
Sevgilerimle
Funda