Evet ev izolasyonunda 6.gündeyiz...
80 ve 75 yaşında anne babam ve 20 ile 15 yaşında iki oğlumla.
Büyükler için endişeleniyorum öncelikle. Kendimi dört çocuklu gibi hissediyorum ne yalan söyleyeyim.
Ailecek önlemler aldık önce. Büyükler başta ayak diredi fakat bilgiler geldikçe uyum gösterdiler.
Güne kolonya ile kapı , pencere kollarını silerek, yerleri paspas ile temizleyerek başlıyorum...
Sık sık odaları havalandırıyorum.
Ihlamur kuşburnu çayı tüketiyoruz günlük.
Gazeteye para gibi davrandık ilk bir kaç gün. Hatta gülmeyin bildiğin ütüledim üç gün gazeteyi. Şimdi eve gazete almama kararı verdik.
Ekmeği kesinlikle ambalajlı almak önemli.
Eve gelen temizlik görevlisinin temizlik gününü iptal ettik. Cumartesi gelecekti toplu taşıma ile. Dışarıdan gelecek herkes risk oluşturuyor. Bir süre biz temizleyeceğiz evimizi.
Benim dışımda kimse çıkmıyor evden. Sadece ilaç gıda banka ATM si için sadece mahallemde kalacak ve hızlıca eve gelecek şekilde planlıyorum turlarımı. Açıkçası iki haftalık bir izolasyon öngörmüştük kendimizce. Üç dört günde bir çıkış gerektirecek şekilde alışveriş yaptık. Çıkışı azaltmaktı hedefimiz. Fakat gelişmeler belki daha uzun sürebileceğini gösteriyor. Yeni bir strateji planlamalı sanki.
Tüm aksesuarı çıkarttım. Küpe yüzük hatta gözlük bile evde bırakılabilir diye düşünüyorum.
Dışarıdan gelince üstümü yani palto pantalon ve çantamı balkonda havalandırıyorum ta ki bir sonraki kullanıma kadar. Ve hemen ellerimi yıkıyorum.
Alışverişte kart kullanırken ister istemez ortak kullanılan Pos cihazı gibi yüzeylerle temas oluyor. Buna babam süper fikir buldu. Beyaz ameliyat eldiveninin parmaklarını kesip işaret parmağına geçiriyorsun. Kullanım sonrası çöpe atıyoruz.
Dışarı çıkınca bir eşarp ile ağız burun bölgemizi kapatıp içine kolonyalı mendil koyabiliriz belki.
Saçımın yüzüme düşmesi sonucu elimle saçımı düzelttiğimi fark ettim geçen gün. Saçımı toplayıp ya da toka takıp çıkacağım alışverişe.
Evin tam ortasına kolonyayı koyduk...Sosyal medyada dış temizlik kolonya iç temizlik rakı ile diye bir paylaşım vardı. Dış iç temizliğimize özen gösteriyor olmak önemli bu günlerde.
Alışveriş için ise daracık marketler yerine daha geniş alan sağlayan bir marketi seçiyorum. Alışveriş paketlerini de siliyoruz kolonya ile eve gelince.
Artık yeşillikleri sirkeli suda bekletiyoruz. Dr bir arkadaşım diğer sebze ve meyveleri sabunlu suda yıkamamı önerdi. Meyva sebze için mahalle manavı en uygun seçim gibi geliyor.
Sadece mahallemde yürüme mesafesinde işlerimi halletmeye çalışıyorum. Çok kalabalık yerlerden uzak duruyorum.
Kesinlikle artık evin girişine ayakkabı ile girmiyoruz. Kapıda çıkarıp elimize alıp ayakkabılığa koyuyoruz.
Dışardan yemek söylemiyoruz ve de yemiyoruz.
Apartmanımızda görevlimize maske ve eldiven tesis edilmesi, günlük trabzan temizliği ile daha sık zemin temizliği kararı alındı. Apartman görevlimiz ile sadece dış dünya temasımız ki para alışverişi oluyor çoğunlukla ve elleri hemen dezenfekte ediyoruz. Nakit para kullanımını en aza indirmek önemli sanırım. Buna da haftada bir toplu para ödemekle bulduk.
Bir kaç damacana içme suyu ve bir kaç bidon musluk suyu yedekledik. Su çok önemli bu süreçte. Suyu apartman görevlimiz getiriyor bize. Ona toplu para ödüyoruz haftalık. Bu şekilde nakit para temasımızı azaltıyoruz.
Evde bir de kedimiz var. Ona da yedek mama ve kum aldık. Normal şartlarda da sokak hayvanlarından uzak duruyorduk bizim kediye bir şey taşımamak için. Şimdi çok daha önemli bu durum.
Hava çok soğuk değil allahtan fakat yemek pişirmek için tüpümüz biterse ne yaparız diye düşündük. İki elektrikli fırın var evde. Onları kullanırız diye düşündük. Patates fırınlanabilir ya da diğer sebzeler. Tüplü evler için gaz tasarrufu önemli şu sıra. Baklagilleri düdüklüde pişirmek, tam pişmeden tencereyi kapatıp yoğurt mayalar gibi kalın battaniye ile tencereyi sarıp enerji tasarrufu etmek mümkün. Bir de taş yumurta yerine mesela omlet yapmak saha az kullanımı oluyor.
Dışardan eve giren her şeyi balkonda havalandırma kararı aldık. Kedinin maması kumu d abuna dahil.
C vitamini, bol su, iyi uyku, pro biyotik beslenme olarak da ev yoğurdu turşu kefir tüketiyoruz. Eczacı arkadaşım probest ve pastiller önerdi bağışıklık sistemine destek için.
Sabahları meditasyon yapıp dans etmeye çalışıyorum. İki üç günde bir de egzersizlerime devam ediyorum. Ruhu yükselten müzikler dinlemeye filmler izlemeye özen gösteriyorum.
Geçen yaz başladığım kitabımı bitirmek için de her gün bir iki saat ayırmaya çalışıyorum.
İşlerimi evden takip ediyorum. Elektrik ve internet kritik bu noktada. Sosyal medyaya kaptırmamaya çalışıyorum kendimi. İçe dönmek biriken işleri iç muhasebeyi yapmak için değerli günler.
Olabildiğince bedenimi zihnimi meşgul tutmaya çalışıyorum özetle.
Size küçük bir paylaşım . Nerede ise dört yıldır tüm aile birlikte yaşıyoruz. Annem daha çok mutfakta oluyordu. Biraz da onu aktif tutmak için ve kendi ağız tatlarına göre yemek pişirebilsin diye buna alan açmıştım. Benim yemeklerim fazla füzyon kaçar bizimkilere. Küçük oğlum iki gün önce köfte yapmayı bilip bilmediğimi sordu. Nasıl yani? ''Onca yıl ben yemek pişirdim hatırlamıyor musun?'' dediğimde olumlu yanıt alamadım. E iş başa düştü. Verdim kendimi mutfağa. Anneme iki hafta izinlisin dedim. Pek mutlu oldu bu işe.
Bol bol gülmeye keyifli vakit geçirmeye çalışıyoruz ailecek. Bizi nelerin beklediğini bilmek mümkün değil zira. Bu günleri olabildiğince sevecen keyifli neşeli geçirebilmemiz önemli.
Amacımız sağlıkçılara zaman kazandırmak. Er ya da geç hepimiz bir şekilde temas edeceğiz bu virüsle benim anladığım. Sadece sağlık sisteminin ayakta kalması için üstümüze düşeni yapmaya çalışıyoruz yurttaş olarak.
Emre Kongar ''Sağlığınıza ve onurunuza sahip çıkın.''demiş. Ne de güzel demiş...
Annemin sevdiği gofret ve bisküvileri yazmalıyım alış veriş listeme...
Sevgiler
Not : Nezahat Gökyiğit Botanik bahçesinde üç yıldır gönüllü çocuklarla atölye çalışması yapıyorum. Her yıl Sakura Şenliği olur Mart sonunda. Bu sene malesef iptal edildi. Üzüldüm gerçekten. O nedenle baharın sembolü Sakuraları seçtim görsel bu yazıya.
xxxxx
80 ve 75 yaşında anne babam ve 20 ile 15 yaşında iki oğlumla.
Büyükler için endişeleniyorum öncelikle. Kendimi dört çocuklu gibi hissediyorum ne yalan söyleyeyim.
Ailecek önlemler aldık önce. Büyükler başta ayak diredi fakat bilgiler geldikçe uyum gösterdiler.
Güne kolonya ile kapı , pencere kollarını silerek, yerleri paspas ile temizleyerek başlıyorum...
Sık sık odaları havalandırıyorum.
Ihlamur kuşburnu çayı tüketiyoruz günlük.
Gazeteye para gibi davrandık ilk bir kaç gün. Hatta gülmeyin bildiğin ütüledim üç gün gazeteyi. Şimdi eve gazete almama kararı verdik.
Ekmeği kesinlikle ambalajlı almak önemli.
Eve gelen temizlik görevlisinin temizlik gününü iptal ettik. Cumartesi gelecekti toplu taşıma ile. Dışarıdan gelecek herkes risk oluşturuyor. Bir süre biz temizleyeceğiz evimizi.
Benim dışımda kimse çıkmıyor evden. Sadece ilaç gıda banka ATM si için sadece mahallemde kalacak ve hızlıca eve gelecek şekilde planlıyorum turlarımı. Açıkçası iki haftalık bir izolasyon öngörmüştük kendimizce. Üç dört günde bir çıkış gerektirecek şekilde alışveriş yaptık. Çıkışı azaltmaktı hedefimiz. Fakat gelişmeler belki daha uzun sürebileceğini gösteriyor. Yeni bir strateji planlamalı sanki.
Tüm aksesuarı çıkarttım. Küpe yüzük hatta gözlük bile evde bırakılabilir diye düşünüyorum.
Dışarıdan gelince üstümü yani palto pantalon ve çantamı balkonda havalandırıyorum ta ki bir sonraki kullanıma kadar. Ve hemen ellerimi yıkıyorum.
Alışverişte kart kullanırken ister istemez ortak kullanılan Pos cihazı gibi yüzeylerle temas oluyor. Buna babam süper fikir buldu. Beyaz ameliyat eldiveninin parmaklarını kesip işaret parmağına geçiriyorsun. Kullanım sonrası çöpe atıyoruz.
Dışarı çıkınca bir eşarp ile ağız burun bölgemizi kapatıp içine kolonyalı mendil koyabiliriz belki.
Saçımın yüzüme düşmesi sonucu elimle saçımı düzelttiğimi fark ettim geçen gün. Saçımı toplayıp ya da toka takıp çıkacağım alışverişe.
Evin tam ortasına kolonyayı koyduk...Sosyal medyada dış temizlik kolonya iç temizlik rakı ile diye bir paylaşım vardı. Dış iç temizliğimize özen gösteriyor olmak önemli bu günlerde.
Alışveriş için ise daracık marketler yerine daha geniş alan sağlayan bir marketi seçiyorum. Alışveriş paketlerini de siliyoruz kolonya ile eve gelince.
Artık yeşillikleri sirkeli suda bekletiyoruz. Dr bir arkadaşım diğer sebze ve meyveleri sabunlu suda yıkamamı önerdi. Meyva sebze için mahalle manavı en uygun seçim gibi geliyor.
Sadece mahallemde yürüme mesafesinde işlerimi halletmeye çalışıyorum. Çok kalabalık yerlerden uzak duruyorum.
Kesinlikle artık evin girişine ayakkabı ile girmiyoruz. Kapıda çıkarıp elimize alıp ayakkabılığa koyuyoruz.
Dışardan yemek söylemiyoruz ve de yemiyoruz.
Apartmanımızda görevlimize maske ve eldiven tesis edilmesi, günlük trabzan temizliği ile daha sık zemin temizliği kararı alındı. Apartman görevlimiz ile sadece dış dünya temasımız ki para alışverişi oluyor çoğunlukla ve elleri hemen dezenfekte ediyoruz. Nakit para kullanımını en aza indirmek önemli sanırım. Buna da haftada bir toplu para ödemekle bulduk.
Bir kaç damacana içme suyu ve bir kaç bidon musluk suyu yedekledik. Su çok önemli bu süreçte. Suyu apartman görevlimiz getiriyor bize. Ona toplu para ödüyoruz haftalık. Bu şekilde nakit para temasımızı azaltıyoruz.
Evde bir de kedimiz var. Ona da yedek mama ve kum aldık. Normal şartlarda da sokak hayvanlarından uzak duruyorduk bizim kediye bir şey taşımamak için. Şimdi çok daha önemli bu durum.
Hava çok soğuk değil allahtan fakat yemek pişirmek için tüpümüz biterse ne yaparız diye düşündük. İki elektrikli fırın var evde. Onları kullanırız diye düşündük. Patates fırınlanabilir ya da diğer sebzeler. Tüplü evler için gaz tasarrufu önemli şu sıra. Baklagilleri düdüklüde pişirmek, tam pişmeden tencereyi kapatıp yoğurt mayalar gibi kalın battaniye ile tencereyi sarıp enerji tasarrufu etmek mümkün. Bir de taş yumurta yerine mesela omlet yapmak saha az kullanımı oluyor.
Dışardan eve giren her şeyi balkonda havalandırma kararı aldık. Kedinin maması kumu d abuna dahil.
C vitamini, bol su, iyi uyku, pro biyotik beslenme olarak da ev yoğurdu turşu kefir tüketiyoruz. Eczacı arkadaşım probest ve pastiller önerdi bağışıklık sistemine destek için.
Sabahları meditasyon yapıp dans etmeye çalışıyorum. İki üç günde bir de egzersizlerime devam ediyorum. Ruhu yükselten müzikler dinlemeye filmler izlemeye özen gösteriyorum.
Geçen yaz başladığım kitabımı bitirmek için de her gün bir iki saat ayırmaya çalışıyorum.
İşlerimi evden takip ediyorum. Elektrik ve internet kritik bu noktada. Sosyal medyaya kaptırmamaya çalışıyorum kendimi. İçe dönmek biriken işleri iç muhasebeyi yapmak için değerli günler.
Olabildiğince bedenimi zihnimi meşgul tutmaya çalışıyorum özetle.
Size küçük bir paylaşım . Nerede ise dört yıldır tüm aile birlikte yaşıyoruz. Annem daha çok mutfakta oluyordu. Biraz da onu aktif tutmak için ve kendi ağız tatlarına göre yemek pişirebilsin diye buna alan açmıştım. Benim yemeklerim fazla füzyon kaçar bizimkilere. Küçük oğlum iki gün önce köfte yapmayı bilip bilmediğimi sordu. Nasıl yani? ''Onca yıl ben yemek pişirdim hatırlamıyor musun?'' dediğimde olumlu yanıt alamadım. E iş başa düştü. Verdim kendimi mutfağa. Anneme iki hafta izinlisin dedim. Pek mutlu oldu bu işe.
Bol bol gülmeye keyifli vakit geçirmeye çalışıyoruz ailecek. Bizi nelerin beklediğini bilmek mümkün değil zira. Bu günleri olabildiğince sevecen keyifli neşeli geçirebilmemiz önemli.
Amacımız sağlıkçılara zaman kazandırmak. Er ya da geç hepimiz bir şekilde temas edeceğiz bu virüsle benim anladığım. Sadece sağlık sisteminin ayakta kalması için üstümüze düşeni yapmaya çalışıyoruz yurttaş olarak.
Emre Kongar ''Sağlığınıza ve onurunuza sahip çıkın.''demiş. Ne de güzel demiş...
Annemin sevdiği gofret ve bisküvileri yazmalıyım alış veriş listeme...
Sevgiler
Not : Nezahat Gökyiğit Botanik bahçesinde üç yıldır gönüllü çocuklarla atölye çalışması yapıyorum. Her yıl Sakura Şenliği olur Mart sonunda. Bu sene malesef iptal edildi. Üzüldüm gerçekten. O nedenle baharın sembolü Sakuraları seçtim görsel bu yazıya.
xxxxx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder