İş hayatındaki anlam arayışı, bireyin varoluş arayışının yansımasıdır.
Her davranışımız aslında belirli bir ihtiyacı karşılamaya yönelik.
Ekonomik krizler, savaş ve salgın günlerinde tüm dünya genelinde insanların bu şemadaki basamaklardan zorunlu olarak geriye düşmüş olduğunu görüyoruz.
Ve belki de böyle dönemlerde o yüzde birlik kesimin vizyonuna her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor insanlık.
Mustafa Kemal Atatürk böylesi bir bilince sahip bir liderdi kanımca.
Güç ve pozisyon böylesi insanların elinde suistimal amaçlı kullanılamaz. Oysa aksi sözkonusu olduğunda büyük suistimaller hatta felaketler söz konusu olabilir.
6. seviye tanımı bende başka bir şeyi daha çağrıştırdı. Doğada ki birlik ve uyum!
Karşılılık ilkesi dahilinde tek bir vücut olarak yaşayabilme becerisi. Diğemkarlık!
Yerli halklar da doğanın bu uyum çemberinin içine dahil olabilmiş halklar.
Bu toplumun ve doğanın parçası olduğunun bilincine varmış, dışarıya yaptığın her ne ise aslında kendine yaptığının idrakında olan insanların topluğu bu.
Uyum çemberi bozulduğunda ve bencillik devreye girdiğinde herkes için yıkım oluyor.
Gezegenin ve insanlığın içinde bulunduğu tüm sorunların temelinde kaybettiğimiz bu değerler olduğunu düşünüyorum.
Kapitalizm, liberalizm ve bireyselciliğin karanlık yüzünde yol alıyoruz bir süredir.
Belki de bu yoldan geçerek neyin yanlış neyin doğru olduğunu anlamamız gerekiyordur.
Umarım varlığımızın karanlık yüzündeki bu yolculuğumuz bir an önce biter ve aydınlık tarafa geçeriz.
xxxx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder