Geçen hafta çok hoş bir davetteydim...
Yirmi yılı aşkın meslek yaşamımda zaman zaman birlikte yürüdüğümüz iyi kötü günleri paylaştığımız , yöneticilerim, çalışanlarım, mesai arkadaşlarım,iş partnerlerim , bulunduğum sektörden tanıdıklarım...
Eski günleri konuştuk...Şimdinin güçlü hızlı akışından dem vurduk. Hepimiz keyif aldık birbirimizin varlığından. Çoğumuz birbirimize rakibiz üstelik ...
Sanki kendi yaşam yolculuğumuzdu gözümüzün önünden geçen...
Dostlar ve arkadaşlar.
Bir arkadaşımız sarıyaz isimli teknesinden bahsetti...Sarıyazın ne anlama geldiğini merak ettim sordum.
Belki biliyorsunuzdur. Bodrum civarında halk sonbahara "sarıyaz" dermiş...
Çok hoşuma gitti !
Sarıyaz üzerine epey bir sohbet ettik sonra...
Düşündüm de şirketler, işler , kazanılan ihaleler, kaybedilen işler, ülkeler, şehirler, evler, sevgililer, eşler değişebiliyor yaşamda...Çocuklar büyüyor yuvadan uçup gidiyor, evcil hayvanlar yaşlanıp ölüyor, aile bireyleri uzağa düşebiliyor ya da başka alemlere göç ediyor...Sağlık göz kırpıp durmaya başlıyor bizim yaşlarda...
Herşey değişiyor!
Değişmeyen tek şey gözümüzün içindeki ışık...
İşte bu ışıktan besleniyor dostluk ruhu da !
Aramızda olan bu ruh neşe, çoşku, anlayış, hoşgörü ,kabul, her daim genç, ışıl ışıl cap canlı bir insanın ruhu...
Samimi , içten, olduğu gibi ve de dürüst...
Maskesiz!
Bu satırları yazarken radyoda çok sevdiğim bir şarkı çaldı...Abbey Lincoln 'dan "Throw it away"...
Paylaşmak istedim...
Yaşamın özeti bu değil mi ?
"Throw it away throw it away
Give your love live your life each and every day
Keep your hands wide open
Let the sun shine in
You will never ever loose a thing if it belongs to you"
"Bırak gitsin bırak gitsin
Sevgini ver ve yaşamını yaşa her bir gün
Ellerini kocaman aç
Güneşin içeri girmesine izin ver
Sana ait olan bir şeyi asla kaybedemezsin"
Sevgiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder