Bilinen tartışmadır sanat için sanat mı yoksa toplum için sanat mı?
Cem Yılmaz 'ın son filmi gişede çakılmış. Kendi ifadesi bu.
İnsanları güldürmeyi çok iyi bilen biri Cem Yılmaz ki zekanın en belirgin özelliği bana göre.
Peki ne olmuştu da önceki filmleri çok başarılı iken bu filmde beklenen olmamıştı?
İzlemedim gerçi ve fakat genel çizgisinde bir film olduğunu düşünüyorum. Gerçi iki hikaye iç içe geçmiş anladığım.
Acaba insanlar ağır ekonomik koşullar, iklim ile ilgili endişeler, yaşadığımız coğrafyanın dinmek bilmeyen kanayan yarası gibi ruhumuzu yoran inciten hallerden mi çok bezmişti de gülmeye bile mi halleri kalmamıştı? O kadar mı keyifsizdik yani?
Gerçi basında filmin boykot edildiği şeklinde bilgiler de var ve fakat onu da ölçmek mümkün değil.
Sonra aklıma Yılmaz Erdoğan ve Çok Güzel Hareketler Bunlar 2 geldi. Ailecek her Pazar akşamı izliyoruz ve kendimizce hafta başına hazırlanıyoruz.
E çokça da gülüyoruz . İyi geliyor bize . Terapi gibi desem yalan olmaz. Ve eminim iyi ratingleri var programın.
O zaman Yılmaz Erdoğan'ın bir sözü aklıma geldi. Hayata dair gerçek yaşanan yaşanmış problemleri çatışmaları mizahlaştırınca, ortaya iyi bir şey çıktığını ve halkın da beğenisini aldığını bu tarz hikayelerin ifade etmişti.
Ve düşündüm.
Belki de acı ile yokluk ile onlara gülerek baş edebiliyorduk. Kendimize hayatımıza gülebilmek...Belki de acı ile üzüntü ile hayal kırıklığı ile incinmiş yaralanmış yanımıza merhem oluyordur bu hikayeler. Hafifliyordur yükümüz hüznümüz... Başka bir açı ile bakabilme gücü veriyordur belki de kendimize hayatımıza... Belki de budur ruhumuza direnci mücadeleyi umudu üfleyen.
Sadece gülmek için yaratılmış gerçek olmayan hayali hikayelerin o kadar dönüştürücü etkisi yoktur belki de üzerimizde.
Ve şu anda toplumsal olarak ihtiyaç duyduğumuz da umut...İnsana yaşama dair umut...
Sevgiyle olalım,
xxxx
Cem Yılmaz 'ın son filmi gişede çakılmış. Kendi ifadesi bu.
İnsanları güldürmeyi çok iyi bilen biri Cem Yılmaz ki zekanın en belirgin özelliği bana göre.
Peki ne olmuştu da önceki filmleri çok başarılı iken bu filmde beklenen olmamıştı?
İzlemedim gerçi ve fakat genel çizgisinde bir film olduğunu düşünüyorum. Gerçi iki hikaye iç içe geçmiş anladığım.
Acaba insanlar ağır ekonomik koşullar, iklim ile ilgili endişeler, yaşadığımız coğrafyanın dinmek bilmeyen kanayan yarası gibi ruhumuzu yoran inciten hallerden mi çok bezmişti de gülmeye bile mi halleri kalmamıştı? O kadar mı keyifsizdik yani?
Gerçi basında filmin boykot edildiği şeklinde bilgiler de var ve fakat onu da ölçmek mümkün değil.
Sonra aklıma Yılmaz Erdoğan ve Çok Güzel Hareketler Bunlar 2 geldi. Ailecek her Pazar akşamı izliyoruz ve kendimizce hafta başına hazırlanıyoruz.
E çokça da gülüyoruz . İyi geliyor bize . Terapi gibi desem yalan olmaz. Ve eminim iyi ratingleri var programın.
O zaman Yılmaz Erdoğan'ın bir sözü aklıma geldi. Hayata dair gerçek yaşanan yaşanmış problemleri çatışmaları mizahlaştırınca, ortaya iyi bir şey çıktığını ve halkın da beğenisini aldığını bu tarz hikayelerin ifade etmişti.
Ve düşündüm.
Belki de acı ile yokluk ile onlara gülerek baş edebiliyorduk. Kendimize hayatımıza gülebilmek...Belki de acı ile üzüntü ile hayal kırıklığı ile incinmiş yaralanmış yanımıza merhem oluyordur bu hikayeler. Hafifliyordur yükümüz hüznümüz... Başka bir açı ile bakabilme gücü veriyordur belki de kendimize hayatımıza... Belki de budur ruhumuza direnci mücadeleyi umudu üfleyen.
Sadece gülmek için yaratılmış gerçek olmayan hayali hikayelerin o kadar dönüştürücü etkisi yoktur belki de üzerimizde.
Ve şu anda toplumsal olarak ihtiyaç duyduğumuz da umut...İnsana yaşama dair umut...
Sevgiyle olalım,
xxxx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder