26 Ocak 2025 Pazar

En Sevdiğim Pastam

Original adı My Favorite Cake olan bu fime 2024 İstanbul Film Festivali'nde gitmek istemiş fakat yer bulamamıştım. 

Geçen hafta CKM 'ye bir arkadaşımla gidip izleme fırsatı yakaladık.


İnsanın nerede ise tüm duygularını harekete geçiren bir filmdi.

Öfke, neşe, üzüntü, korku, endişe hemen hemen her duyguyu yaşattı film.

Dün, filme gittiğim arkaşadımla görüştüm ve filmdeki kadın oyuncunun güzel bir kadın olduğunu söyledi. Bir an durdum ve sonra  ben d ekatıldım arkadaşımın görüşüne.

İzleyenler hatırlayacaktır. Mahin güzel olmadığını söylüyordu Faramarz'a ve o da kabul etmeyip Mahin'in çok güzel olduğunu söylüyordu filmde.

İçimde irdelemeye devam etmiş olmalıyım ki bu güzellik kavramını , bu sabah bir farkındalık yaşadım.

Mahin yetmiş yaşında, yürütmekte zorluk çeken kiloya sahip, bir çok sağlık sorunu yaşayan, yüzünde makyajın bile düzgün durmadığı (hepimizin bir gün başına gelecek bu) bir kadındı.

Dünyadaki tüm güzellik tanımlarının dışında  biri olduğunu söyleyebiliriz Mahin'in. 

Faramarz ne görmüş olabilirdi ki Mahin'de?

Güzellik ne idi sahi? 

Cevabım canlılık ve neşe oldu benim.

Canlılık, neşe, hafiflik, anda olmak,  açık olmak...

Ve evet çok güzeldi Mahin.

Bir anlığına da olsa varlığını açmış, ruhunun olduğu gibi görünmesine izin vermişti Mahin. Ruhu ile yaşamıştı.

Elbette bu durum karşılıklı idi. Faramarz'da kalbinin kapılarını sevgiye ve ışığa açıp, Mahin'in ruhunu görebilmişti. Ve onun güzelliğine hayran olmuştu.

Hayattan bir an yaşamışlardı.

Öyle bir anki belki de milyonlarca insan böyle bir an yaşamadan geçip gidiyordu bu dünyadan.

Filmin Faramarz'ın dramatik ölümü ile bitmesi üzücü olmasına rağmen bu açıdan baktığımda, ne de güzel bir veda olmuştu yaşama.

Görmüş ve görülmüştü.

Canlı ve neşeli bir an sonrası göçüp girmişti bu diyardan.

Yaşamı onurlandırmak bu olsa gerek.

Uzun lafın kısası, canlı ve neşeli olduğumuz her an güzeliz . Ve o  her an da çok değerli ve mana dolu.


Sevgiyle





xxx


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder