20 Mayıs 2020 Çarşamba

Büyüklere Denizkızı Masalları


12 Su Damlasının orijinal öykülerini yaklaşık 25 sene  önce dinlediğim bir meditasyon kasetinde duymuştum. Bu öyküleri   aşağıdaki  gibi bir  öykü şeklinde yeniden kurguladım ve Büyüklere Denizkızı Masalları isimli öykü kitabımda yayınladım.

Ve işte o  öyküm...



Bir varmış bir yokmuş gibi başlamayacağız bu sefer. Hep var olan bir yer ve zamanda geçiyor öykümüz.



Küçük bir çocuk hayal edin , deniz kenarına oturmuş ağlıyormuş. Kendini çok yalnız hissediyor ve hiç sevilmediğini  düşünüyormuş. Kocaman dünyada mini minnacık  , değersiz görüyormuş kendini ve korkuyormuş.

Gözyaşlarından bir damla denize düşmüş.  Biraz sonra bir ses duymuş.. ‘Merhaba küçük çocuk ‘’ .
Etrafına bakmış çocuk ve hiç kimseyi görememiş.  Sesi tekrar duymuş. ‘’Merhaba ben buradayım .’’

O sırada denize bakmış  çocuk ve kendisi ile konuşanın mavi renkli bir denizkızı  olduğunu anlamış.
Çok şaşırmış ve gülümsemiş  çocuk.

Denizkızı  ‘’ Senin ile arkadaş olabilir miyiz ? ‘’ demiş. Çocuk başını sallamış , üzgün üzgün.
Denizkızı  tekrar konuşmuş  ve ‘’ Neden ağlıyorsun küçük çocuk bana anlatmak ister misin?’’ demiş.

Çocuk başını kaldırmadan konuşmaya başlamış. ‘’ Kendimi çok yalnız hissediyorum. Kimse beni sevmiyor,dinlemiyor, oynamıyor. Ben var mıyım yok mu yum kimsenin umurunda değil.  Başarısız olup ailemi hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorum. Her şey çok korkutucu.’’ demiş.

Mavi Denizkızı  gülümsemiş şefkatle ve çocuğa derin bir sevgi  hisettiğinden yüzü daha bir parıldamış .

‘’Sana 12 su damlacığının öyküsünü  anlatmamı  ister misin ? demiş.
Çocuk yine başını sallamış ve denizkızı  başlamış anlatmaya.

Bir zamanlar bir öğrenci   varmış. Bir gün öğretmenine  bir soru sormuş. ‘’Beni  etrafımda var olanlardan  ayıran nedir?’’ demiş.  Öğretmen  , ‘’Sadece sen değilsin bu soruyu soran , bir çokları var demiş.''   ‘’Sana 12 su damlacığının kısa hikayesini anlatacağım. Bu hikayeleri  tekrar tekrar okumalısın . Onların anlamlarını   içine yerleştirene  kadar    , bu hikayeler  üzerinde derin derin düşünmeye  devam etmelisin . Sonra da  onların her biri senin içinde harika bir esere dönüşene kadar , onları yansıtmaya devam etmelisin’’demiş.

  
1. Hikaye
Bir zamanlar okyanusta bir su damlacığı varmış.  Bu su damlacığı okyanusun var olmadığı konusunda çok  ısrar edermiş. Bu tıpki evrenin  içinde yaşayıp , kendi evrensel varlığını red eden insanların durumu ile aynı bir durummuş.

2. Hikaye
Okyanusun ortasında su damlacığı ‘Ben özgür olmak istiyorum’ demiş. Okyanus şefkatli  imiş  ve su damlacığını su yüzeyine yükseltmiş. ‘Ben özgür olmak istiyorum’ diye tekrar ağlamış  su damlacığı . Güneş bu ağlayışı duymuş  ve su damlacığını bulutların içine almış. ‘Ben özgür olmak istiyorum’ demiş. tekrar su damlacığı ve bulut su damlacığını serbest bırakmış. Su damlacığı  tekrar okyanusa geri dönmüş.

3. Hikaye
Akıllı bir su damlacığı sadece akıllı bir su damlacığıdır. Fakat okyanusun kendisi  değildir.

4. Hikaye
 Okyanusun içindeki  su damlacığı,  ‘’Okyanustaki  tüm su damlacıklarının hiç bir değeri yok’’ demiş.

5. Hikaye
Okyanusun içindeki su damlacığı , ‘’Kesinlikle hiç şüphem yok ki ben okyanustan çok daha önemliyim’’ demiş.

6. Hikaye
‘’Ben hiçbir zaman okyanusa ulaşamayacağım ‘’ demiş  okyanusun içindeki  su damlacığı.

7.Hikaye
‘’Okyanus kimin umurunda’’ demiş okyanusun içindeki su damlacığı.

8.Hikaye
Kaderine üzülen bir su damlacığı varmış  okyanusun ortasında ve ancak okyanus hakkında hiçbir şey öğrenmek istemeyen.

9. Hikaye
Okyanusun ortasındaki su damlacığı diğer tüm su damlacıklarını okyanusu ele geçirmek üzere birleşmeye çağırmış.

10. Hikaye
Okyanusun ortasındaki su damlacığı, diğer su damlacıklarına ,’’Bugünkü pozisyonuma dayanarak sizleri okyanustan ayırıyorum’’ demiş.

11. Hikaye
Okyanus,  su damlacığına’’ Seni çok seviyorum ‘’demiş. Ama su damlacığı bunu duymamış  çünki başka bir su damlacığına aşıkmış.

12. Hikaye
Su damlacığı ‘’Ben diğer tüm su damlacıklarını sevgi ile kucaklarsam okyanus olurum’’ demiş. Tek tek su damlacıklarını sevgi ile kucaklamış. Ancak tek bir su damlacığı ona zarar vermek istiyormuş  ve tüm sevgisine rağmen ,bu su damlacığını affedemediği ve kucaklayamadığı için , okyanus olamamış  bu su damlacığı.

Öğrenci  öğretmenine yakınlaşmış  merakla  ve  bir soru daha sormuş.
‘’Peki  bir su damlacığı okyanus olursa ne olur?’’ demiş.

Öğretmen son hikayesini anlatmış.

Bir zamanlar okyanusun huzurunu  ve derinliğini arayan bir su damlacığı varmış.  Su damlacığının yüreği sevgi ve  affedicilik dolu imiş. Ansızın Okyanus  ona ‘Sen ve Ben biriz’’ demiş.. Okyanus kollarını açmış  ve su damlacığına sarılmış. O an da okyanusu okyanus yapan  her şey su damlacığının olmuş. Su damlacığı  o anda okyanusun dinginliği olmuş. Okyanusun sınırlarına kadar genişlemiş  ve okyanusun derinliği yeryüzünün kurtuluşu olmuş.

‘’Okyanus onu sevenler için kutsama ile doludur. Onu arzulayan herkesi  içine alır. ‘’ demiş öğretmen şefkatli gözleri ile gülümseyerek.

‘’Peki su damlacığı çok kirlenir ise ne olur’’  diye sormuş  öğrenci.

Öğretmen  kocaman bir kahkaha atmış. ‘’Bir su damlası asla okyanusun temizliyemi,eyeceği kadar kirlenemez ‘’demiş.

İşte demiş  denizkızı  küçük çocuğa,’’ Aslında sen de evrenin  bir parçasısın. Tıpkı bir su damlacığının okyanusun ayrılmaz parçası olduğu gibi. Senin yüreğinde de bir su damlacığı var.
Sen ,ben ,ağaçlar hayvanlar tüm gördüğün ve çevrende olan her şey birer su damlacığıyız. Hepimiz bir araya gelip gördüğün her şeyi , bütünü yani evreni oluşturuyoruz.Hatırla, bir tek su damlacığı eksik olduğunda  okyanus,  okyanus olamıyordu.

İşte tıpkı bunun gibi , sen çok  değerlisin , önemlisin. Sen olmaz isen evren  tam olamaz. Eksik kalır. Senden bir tane daha yok koca evrende . Bütün bitkiler hayvanlar su toprak hava gördüğün her şey ile aslında kardeşsin ve bütünün bir parçasısın.
Sen ne kadar değerli isen onlar da o kadar değerli.
Tüm var olan seni çok seviyor. Senin iyiliğini istiyorlar. Değişerek dönüşerek  gelişmeni istiyorlar.  Sen belki onların seslerini  duyamıyorsun ama,  onlar hep sana yardımcı olmak yol göstermek için içindeki su damlacığı ile konuşuyorlar.

Hiç bir şeyden korkma çocuk. İnsanlara ve yaşama güven. Korkular senin dünyaya vereceğin armağanlarının  yolunu kapayan engellerdir sadece. Suya anlat ve bırak korkularını. Su,  seni yıkar ve yükseltir.

Var olan gördüğün her şeyin bir parçası olduğunu bildiğinde tüm korkuların gereksiz olduğunu göreceksin. Ayrıca kendine güven duyacaksın. Sen bütünün parçasısın ve yapmak istediğin her şey bütünün yararına olacak ve sen bunu başaracaksın. Ben sana güveniyorum ve inanıyorum.

Sen doğada gördüğün her canlıya suya toprağa havaya özetle tüm varolana , sevgi ve saygı duyduğunda,  aslında kendini sevmiş ve saymış olursun.

İçindeki su ile dışındaki su bir aslında. Su sınır tanımaz . Dışarıdaki su ne kadar saf ve çok  ise bunun senin içindeki  suya yararı vardır.

Sana bir sır vereceğim. Su yeryüzünde yaşamın sırrını taşıyor. Su olmaz ise yaşam olmaz. Onu sevmeli ve saygı göstermeliyiz.Su ,seninle  tüm sırlarını paylaşmaya ve sana yol göstermeye hazır. Sadece buna inanman ve izin vermen yeterli.

Bil ki istesen de yalnız olamazsın. Bizler hep seninleyiz ve seni seviyoruz.’’

Çocuk gülümsemiş gözleri ışıl ışıl.

Mavi Denizkızı  ‘’Şimdi bana bir söz ver ‘’ demiş.

‘’Herhangi bir deniz  ya da su kenarından geçtiğinde , suya seslenmeni ve suya  , ‘’İyi ki varsın su , seni seviyorum ve şükranlarımı  sunuyorum ’’ demeni  istiyorum ‘’demiş.

Çocuk söz vermiş  ve tekrar geleceğim diye ayağa fırlamış. Aklına bir fikir gelmiş. Hemen eve gidecek ve tüm arkadaşlarını toplayarak  ve ertesi gün deniz kenarına gelip kumsalı kirleten çöpleri toplamayı planlayacakmış.  Evet mutlu imiş  çocuk.  Değerliymiş ve kesinlikle  yalnız değilmiş. Kendini seviyor , kendine inanıyormuş. Yaşamda bir amacı varmış  artık.  Herkese yarar sağlayabilecek bir şeyler yapabileceğinin bilinci ve çoşkusu ile neşe içinde evinin yolunu tutmuş çocuk.

Denizkızının  kocaman bir gülümseme varmış yüzünde...












xxxxx

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder