Geçen Cumartesi oğulcuklarla Cam Ocağı'na ziyarete gittik. Türkiye'nin en büyük ve donanımlı cam sanat merkezi olarak tanımlanıyor burası.
Büyük oğlum seramik deneyimi sonrası özellikle cam ile çalışmak ve bu işlemin nasıl olduğunu görmek istediğini paylaşmıştı bir süre önce.
Hava güzel olunca biz de yola çıktık!
Kesinlikle araba ile gitmenizi öneririm! Bizim gibi macera seven bir aile iseniz otobüsle de seyahat hoşunuza gidebilir elbette...
Önce Üsküdar'dan otobüs ile seri bir şekilde Beykoz' a ulaştık.
Sonra 137 numaralı otobüsü bekledik. Bu otobüs bayağı seyrek geliyor. Bir saatten fazla bekledik otobüs durağında! Önerim son durakta beklemeniz. Hele bir de çocuklarla seyahat ediyorsanız. Son durakta çocuk parkı var ve çocuklar oyun oynarken siz de gazete kitap okuyabilirsiniz sıcak çayınızı yudumlarken.
Beykoz 'dan yaklaşık 50 dakika sürüyor otobüsle ocağa ulaşmak.
Riva'ya girip çıkıyor otobüs. Sonra ver elini minik köyler..."Gerçek inek gördüm" diye çıklıklar atıyordu benim küçük oğlum. İnekler, keçiler, koyunlar , tavuklar ...Bayağı eğlenceli bir yolculuk oldu bizim için.
Cam Ocağı'nın tam önündeki durakta indik .
Ha bir de mutlaka gitmeden önce alo deyin. O gün eğitim workshop var mı yok mu bilgi alın.
Camın İ.Ö. 2 yüzyılda Mısır ve Finikeliler tarafından üretildiği söylense de Mezopotamya 'da bulunan bazı cam parçaların yaşı İ.Ö. 3.yüzyıla kadar uzanıyor.
Çok yaşlı ve bilge bir malzeme cam!
CAM FIRINI
En büyük ilerleme ise camın üflenerek şekil verilmesinin keşifi ile sağlanmış.
Ateş ile ışığın aşkına nefes ile can veriliyor sanki...
İşte bizim "cam üfleme" maceramız.
CAMDAN KELEBEKLER
CAMDAN BİR DENİZKABUĞU
CAMDAN BİR KERTENKELE
CAM OCAĞI'NIN RİVA DERESİ'NE KIYISI
DERE KENARI OLUR DA TÜKÜRÜK YARIŞI OLMAZ MI?
DERE KENARINDA KEYİFLİ ZAMANLAR İÇİN BİR KÖŞE
OCAĞIN İÇİNDE DİNLENEBİLECEĞİNİZ YERLER DE MEVCUT
KİMBİLİR KİMLER HANGİ TINILARI ÇALDI BU PİYANODA?
YA BU BİSİKLET KEYFİNE NE DEMELİ?
RENGARENK BİR BULUT!
Benim en sevdiğim eser bu rengarenk bulut oldu. Sanatçı İzzet Baki'ye aitmiş. 1988 yılında Şişecam ve Mimar Sinan Üniversitesi'nin açtığı bir yarışmada 1. olmuş eseri ile.
CAMDAN BİR YILBAŞI AĞACI!
ÇOCUK VE ANNE
Ocağın bahçesinde minik bir de oyun parkı var. Siz doğanın keyfini çıkartırken çocuklarınızda keyifle oyun oynıyabilecektir.
DÖNÜŞ YOLUNDA OTOBÜS KEYFİ
Şoförümüz harika idi gerçekten. Yol boyunca meyve suları şekerlemeler ikram etti oğulcuklara...Bir de tüm yolculuk boyunca yoğun soru bombardımanına sabırla karşılık verdi. Tahmin edebilirsiniz şoför amcanın ne kadar çok sevildiğini!
Bu arada dünyaca ünlü cam ustaları da dönem dönem workshop ve sergi düzenliyorlarmış Cam Ocağı'nda...Bazı eserlerin fotoğraflarını gördüm ki benim cama bakış açım 360 derece değişti. Cam tamamen sanat için var olan bir malzeme sanki...
Belki bu tamamen benim ya da yaşadığım toplumun dar bakış açısı ile ilgili bir şeydir. Sanatla ya da sanatsal aktivitelerle ne kadar beslendik çocukken bir düşünün ? Hep sol beyinimize yüklenmişiz. Asıl yaratıcılığa ve ilhama açılan kapı olan sağ beynimizi yok saymışız. Hatırlıyorum da ilk okulda beş sene matematik okumuştum. Resim dersi ya da spor dersi olunca mutluluktan çığlıklar atardım nerede ise.
Durum çok mu farklı bugün? Oysa ki çocuklarımızın iki yönüne de aynı desteği ve ilgiyi vermemiz onların potansiyellerini ifade edebilmeleri ve kendilerini gerçekleştirebilmeleri için yaşamsal önem taşıyor. Dolayısıyla da kendilerini seven ve kendileri ile barışık bireyler olabilmeleri için. Kim bilir belki evinizde bir Bach ya da Michelangelo yaşıyordur?
İtiraf ediyorum burayı ziyaret etmeden önce cam denilince genelde aklıma ev eşyaları , araba ya da pencere camı geliyordu. Gülümsüyorsunuz değil mi?
Ancak şimdi cama çok farklı bakıyor ve algılıyorum. Bakış açılarımızın ve algılarımızın genişlemesi ve esnemesi için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mekan bence Cam Ocağı...
Evet kesinlikle varlığınızın sınırları genişleyecek...
Şimdiden keyifli ziyaretler olsun diyorum!
Sevgilerimle
Hepsi muhteşemler kelebeklere bayıldım ne güzel bir gün olmuş aslında benimde böyle bir molaya ihtiyacım var ama ancak yılbaşından sonra....
YanıtlaSil