Bugün yeni yılın ilk günü...
Dünden beri ne yazayım ne yazayım diye düşünüyordum.
Sabah erken kalktım sahilde yürüdüm. Erken dediğimde 09 30 gibi yani. Ve buldum ne yazacağımı.
Yürümek kafamı çalıştırıyor benim. Önemli kararlar görüşmeler öncesi yürümem ondandır.
Pek dizi izlemem fakat Crown isimli dizi pek ilgimi çekti.
Kraliçe'yi yakından tanıma fırsatı bir anlamda.
Kraliçe de olsa kendini zaman zaman yetersiz hissedebiliyor olması, ya da eşinin sadakati ile ilgili hissettiği duygu fırtınaları onu insanlaştırıyor. Sanırım mükemmeliyetçiliğimi iyileştiriyor bu dizi.
Geçen bir bölümde lordlardan biri eleştirdi kraliçeyi ve vatan hayini ilan edildi.
Oysaki yapıcı idi eleştirileri ve monarşinin devamına katkı sağlamaktı niyeti.
Koca bir liste ile kraliçenin karşısına geldi. Kraliçe bunu görünce ''Aman tanrım liste ile gelmiş.'' demesi gülümsetti beni. Açık olması dinlemesi samimiyeti etkilemişti.
Kraliçe üç bırakılmasını üç de hayata geçirilmesini önerdiği şeyleri sordu lorda. Çok zekice ve diplomatik bir yaklaşım geldi bana.
Kaptırdım diziyi anlatıyorum size iyi mi...
İşte ben de yeni yıl için böyle bir karar aldım. Üç bırakacağım ve üç hayatıma alacağım şey neler olabilir diye düşündüm sabah yürüyüşümde.
Bırakacağım üçlü şöyle.
Çocuklarımla ilgili şikayet etmeyi ve anneliğimle ilgili vıdı vıdıyı bırakacağım. Mükemmeliyetçiliğimi yansıttığımı fark ettim onlara. Hem kendime hem de onlara ne büyük yük bu. Mükemmeliyetçiliği bırakacağım aslında. Ne bana ne de sevdiklerime temas içinde olduğum hiç kimseye faydası yok.
İkinci sırada akşam yemekleri var. Tüm aile bir araya gelir akşam yemeklerinde biz de. Fakat metabolizmam yeni bir beslenme döngüsüne ihtiyaç duyuyor. 16 saatlik açlık fikri iyi geliyor şu sıralar. Günde iki öğünü planlamak istiyorum. Akşam yemeklerini bırakacağım.
Ve gülmeyin cips ve kolayı bırakacağım. Çocuklar küçükken ayda bir abur cubur partisi diyerek ayda bir eve sokuyordum bu tarz çöp gıdayı. Ve üstelik arkadaş grubu da olunca yedikleri de az oluyordu. Büyüdüler ve haftada bir de olsa eve getiriyorlar bu çöp gıdaları. Birlikte vakit geçirdiğimiz zamanlar da azaldı. Benim olmadığım zaman ne yer içerler bilmiyorum. Elimden geldiğinde bilinçlendirmeye çalıştın. Hatta bir keresinde kolanın içinde minik et parçası bile bekletmiştim. Velhasıl eve gelen bu cips ve kolaya dokunmayacağım artık.
Şimdi hayatıma alacağım üç şey.
Sabah yürüyüşleri. Çok şanslıyım deniz kenarına yakın oturuyorum. Sabahları 06 00 da kalkış kahvaltı hazırlığı için. Sabah meditasyonu sonrası 07 00 gibi oğlanlarla çıkarım bende. Yarım saat tempolu yürüsem bile süper olur. Sonra duş kahvaltı ve 08 00 'de güne hazır olurum. Sabahçıyım ben. Akşamları da 22 00 de sıza kalırım artık:)
Dans. Geç bile kaldım fakat bu sene kesin kararlıyım. Geçen yıl başladım sonra oğlanların sınav senesi olduğundan (sadece hafta içi iki akşam vardı ders ve pratik için) bırakmıştım. Aslında çok da şart değilmiş. Başlamışken devam etmeliymişim. Bir de arkadaş buldum. Söz verdik birbirimize. Ocak ayında yeni bir kur açılacak. Ona yazılacağız.
Daha çok tiyatro & konser. Nedense daha çok sinemalar yer aldı hayatımızda. Üstelik evim önemli bir şehir tiyatrosunun iki sokak arkasında. Geçenlerde Ali Poyrazoğlu ' nun Tak Tak Takıntı oyununa gittim. Aslında Tamamla Bizi Aşk oyununa gitmek istemiştim. Bir karışıklık olmuştu ve bana ikinci sıradan izlettiler oyunu jest olarak. Tanrım ne büyük oyuncu. Oyun sonunda minik sohbet yaptı seyirci ile Ali Poyrazoğlu. Malesef bazı sanatçılarımıza özellikle taşrada salon verilmediğini söyledi her şeye rağmen inadına tiyatroya gidin dedi. Dünyadaki ve ülkemizdeki sorunlar malum. Sanatla sanatçı ile tutunacağız hayata gerçekten de. Sanat ile soluk alacağız...
Kendime söz verince kaytarabiliyorum. Başkasına söz verdiğimde kendi üzerimde baskı kuruyorum ki tutabileyim sözümü.
Ben de size söz veriyorum buradan bugün.
Evet pek zor bir yıldı çoğumuz için 2019. Ve her şeye rağmen hayat devam ediyor işte.
Sevgiyle yola devam edelim bakalım.
Neşesi bol bir yıl diliyorum hepimiz için...
''YENİLİKLER , ANCAK ONLAR İÇİN YER AÇTIĞINIZ ZAMAN HAYATINIZA GİREBİLİR” M.Morgan
xxxx
Dünden beri ne yazayım ne yazayım diye düşünüyordum.
Sabah erken kalktım sahilde yürüdüm. Erken dediğimde 09 30 gibi yani. Ve buldum ne yazacağımı.
Yürümek kafamı çalıştırıyor benim. Önemli kararlar görüşmeler öncesi yürümem ondandır.
Pek dizi izlemem fakat Crown isimli dizi pek ilgimi çekti.
Kraliçe'yi yakından tanıma fırsatı bir anlamda.
Kraliçe de olsa kendini zaman zaman yetersiz hissedebiliyor olması, ya da eşinin sadakati ile ilgili hissettiği duygu fırtınaları onu insanlaştırıyor. Sanırım mükemmeliyetçiliğimi iyileştiriyor bu dizi.
Geçen bir bölümde lordlardan biri eleştirdi kraliçeyi ve vatan hayini ilan edildi.
Oysaki yapıcı idi eleştirileri ve monarşinin devamına katkı sağlamaktı niyeti.
Koca bir liste ile kraliçenin karşısına geldi. Kraliçe bunu görünce ''Aman tanrım liste ile gelmiş.'' demesi gülümsetti beni. Açık olması dinlemesi samimiyeti etkilemişti.
Kraliçe üç bırakılmasını üç de hayata geçirilmesini önerdiği şeyleri sordu lorda. Çok zekice ve diplomatik bir yaklaşım geldi bana.
Kaptırdım diziyi anlatıyorum size iyi mi...
İşte ben de yeni yıl için böyle bir karar aldım. Üç bırakacağım ve üç hayatıma alacağım şey neler olabilir diye düşündüm sabah yürüyüşümde.
Bırakacağım üçlü şöyle.
Çocuklarımla ilgili şikayet etmeyi ve anneliğimle ilgili vıdı vıdıyı bırakacağım. Mükemmeliyetçiliğimi yansıttığımı fark ettim onlara. Hem kendime hem de onlara ne büyük yük bu. Mükemmeliyetçiliği bırakacağım aslında. Ne bana ne de sevdiklerime temas içinde olduğum hiç kimseye faydası yok.
İkinci sırada akşam yemekleri var. Tüm aile bir araya gelir akşam yemeklerinde biz de. Fakat metabolizmam yeni bir beslenme döngüsüne ihtiyaç duyuyor. 16 saatlik açlık fikri iyi geliyor şu sıralar. Günde iki öğünü planlamak istiyorum. Akşam yemeklerini bırakacağım.
Ve gülmeyin cips ve kolayı bırakacağım. Çocuklar küçükken ayda bir abur cubur partisi diyerek ayda bir eve sokuyordum bu tarz çöp gıdayı. Ve üstelik arkadaş grubu da olunca yedikleri de az oluyordu. Büyüdüler ve haftada bir de olsa eve getiriyorlar bu çöp gıdaları. Birlikte vakit geçirdiğimiz zamanlar da azaldı. Benim olmadığım zaman ne yer içerler bilmiyorum. Elimden geldiğinde bilinçlendirmeye çalıştın. Hatta bir keresinde kolanın içinde minik et parçası bile bekletmiştim. Velhasıl eve gelen bu cips ve kolaya dokunmayacağım artık.
Şimdi hayatıma alacağım üç şey.
Sabah yürüyüşleri. Çok şanslıyım deniz kenarına yakın oturuyorum. Sabahları 06 00 da kalkış kahvaltı hazırlığı için. Sabah meditasyonu sonrası 07 00 gibi oğlanlarla çıkarım bende. Yarım saat tempolu yürüsem bile süper olur. Sonra duş kahvaltı ve 08 00 'de güne hazır olurum. Sabahçıyım ben. Akşamları da 22 00 de sıza kalırım artık:)
Dans. Geç bile kaldım fakat bu sene kesin kararlıyım. Geçen yıl başladım sonra oğlanların sınav senesi olduğundan (sadece hafta içi iki akşam vardı ders ve pratik için) bırakmıştım. Aslında çok da şart değilmiş. Başlamışken devam etmeliymişim. Bir de arkadaş buldum. Söz verdik birbirimize. Ocak ayında yeni bir kur açılacak. Ona yazılacağız.
Daha çok tiyatro & konser. Nedense daha çok sinemalar yer aldı hayatımızda. Üstelik evim önemli bir şehir tiyatrosunun iki sokak arkasında. Geçenlerde Ali Poyrazoğlu ' nun Tak Tak Takıntı oyununa gittim. Aslında Tamamla Bizi Aşk oyununa gitmek istemiştim. Bir karışıklık olmuştu ve bana ikinci sıradan izlettiler oyunu jest olarak. Tanrım ne büyük oyuncu. Oyun sonunda minik sohbet yaptı seyirci ile Ali Poyrazoğlu. Malesef bazı sanatçılarımıza özellikle taşrada salon verilmediğini söyledi her şeye rağmen inadına tiyatroya gidin dedi. Dünyadaki ve ülkemizdeki sorunlar malum. Sanatla sanatçı ile tutunacağız hayata gerçekten de. Sanat ile soluk alacağız...
Kendime söz verince kaytarabiliyorum. Başkasına söz verdiğimde kendi üzerimde baskı kuruyorum ki tutabileyim sözümü.
Ben de size söz veriyorum buradan bugün.
Evet pek zor bir yıldı çoğumuz için 2019. Ve her şeye rağmen hayat devam ediyor işte.
Sevgiyle yola devam edelim bakalım.
Neşesi bol bir yıl diliyorum hepimiz için...
''YENİLİKLER , ANCAK ONLAR İÇİN YER AÇTIĞINIZ ZAMAN HAYATINIZA GİREBİLİR” M.Morgan
xxxx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder