Mesleki olarak da paylaşımda bulunma ihtiyacı duydum içinde bulunduğumuz bu döneme dair. Özellikle küçük ve büyük Kobi işletmeleri için.
Aslen mühendislik eğitimi aldım ve otuz yıla yakın süredir risk yönetimi ve transferi (sigortalama) konusunda uzmanlaştım ve halen hizmet sunuyorum. Sigortalamaya ben risk transferi demeyi tercih ediyorum. Sigorta, risk yönetiminin araçlarından biridir.
Makinanın minik bir parçası ya da bir civata yerinden oynarsa biliriz ki o minik parça darmadağın edebilir makinanın tamamını. Benzeri şekilde mühendis sigortacı olduğum için kobilerin küçük işletmelerin sağlıklı bir şekilde yollarına devam edebilmelerinin ekonominin tamamını nasıl etkileyebileceğini öngörebiliyorum.
Evet, bu günler geçecek ve tekrardan üretim ticaret başlayacak.İnsanlık bilim ve teknoloji anlamında çok çok daha geri iken ne büyük hastalıklarla baş etmiş. Elbette bir yol çözüm bulunacak...Buna inancım sonsuz.
Gel gelelim ticaretin nerede ise durma noktasına geldiği işletmelerin fabrikaların çoğunun durduğu bir dönemde, özellikle tüm işletmelerin kendi risklerini ve risk transfer aracı olan sigorta poliçelerini , tekrar gözden geçirmesinin öneminin altını çizmek istiyorum.
Risklerinizin neler olduğu ,bu risklerin hangilerinin ne şartlarla sigorta sektörüne transfer edilmiş olduğunun, hangi risklerinizin açıkta olduğunun incelemesini yapmak için son derece değerli bir zaman dilimindeyiz.Ve doğru poliçelere sahip olmak her zamankinden daha önemli şu sıra.
Zira ekonomi sert dalgalı bir seyir gösterecektir ve değişen dünya ile uyumu ritmi yakalamak da belki de uzun zaman alacaktır. Eğer açıkta kalan riskleriniz var ise ya da düşündüğünüz gibi doğru poliçeler ile doğru risk transferi yapılmamış ise ve de risk gerçekleşir ise, işletmenizin varlığını sürdürmesi içinde bulunduğumuz koşullar nedeni ile her zamankinden daha çok zor olabilir.
Bu hem yatırımcı firma sahibi olarak sizi ilgilendirdiği gibi hem de çalışanlarınızın ekmek yediği çoluk çocuk okuttuğu iş imkanının ortadan kalkması demek olur. İşi aşı olan insan ne teröre ne de suç unsuru oluşturabilecek herhangi bir eyleme kalkışmaz. İşini yatırımını korumak işverenin firma sahibinin , insani vicdani sosyal bir sorumluluğu bana göre. Sigorta da zaten bir imece aslında. Havuza belirli bir miktar prim yatırılıyor ve o yıl başına bir şey gelen olursa oradan kayıp tazmin ediliyor. Bizim köylerde de benzeri yardımlaşma sandıkları olduğunu öğrendim yakın zamanda.
Sigorta sektörü hep zarar eden bir sektördür. Kendi başına gelmediğinden genelde firma sahipleri prim alıp tazminat ödemiyor sigorta şirketleri diye düşünür. Pek güvenilmez nedense sigorta şirketlerine ya da sigortacılara. Oysa sektör yıllardır zarar eder tazminat ödemelerinden. Ve asıl yönetilmesi gereken işinin uzmanı bir sigortacının seçimidir. Doğru seçim doğru sigortacıyı ve doğru sigortacı da doğru poliçeyi getirir. İnsan genelde başına gelen kötü şeylerden dışarıdakini sorumlu turma, kendi davranışının sorumluluğunu almama eğilimindedir.
Sigortacıyım dediğimizde bizi genelde kasko/trafik sigortacısı sanır çoğu kişi. Malum hala sigorta sektörünün cirosunun yarısı araç sigortalarından geliyor. Sonra bireysel sağlık, dask gibi bireysel ürünleri biliyor toplum. Ancak kurumsal risk yönetimi ve risk transferi uzmanlık gerektiren bir meslektir.
Risk yönetimi denildiğinde de genelde finansal risklerin yönetimi akla gelir. Oysa finansal riskler işletmelerin risklerinden sadece bir tanesi. Burada risk yönetimini en güzel anlatan görseli paylaşmak istiyorum.
Riskten Kaçınma
Riski Azaltmak (yönetsel kararlar)
Risk Transferi (riskinizi başkasının satın alması,sigorta)
Risk Kabul (kaçınmak, azaltmak ,
transfer mümkün değil ise risk kabul edilir ancak gerçekleşmesi halinde etkisi bilinmektedir ve alternatifler düşünülmüştür.)
İşletmelerin sigorta sektörüne transfer edilebilen başlıca riskleri şöyledir.
Yatırıma Gelebilecek fiziksel Riskler / Ciro Kaybı Riski / Lojistik Riskler / İnsan Kaynakları Riskleri / Sorumluluk Riskleri (işveren, mesleki, ürün ,yönetici vd ) / Alacak-Tahsilat Riskleri / Politik Şiddet / Siber Riskler...
Firma sahipleri ya da yöneticileri hepsi birer risk yöneticisidir. Kendi risklerini biz sigortacılardan daha iyi bilirler. Fakat risk transferi yani sigortacılık konusunda da mesleki olarak donanım sahibi danışman ya da kurumlarla çalışmaları kendi menfaatlerinedir. Tüm sektörler ve riskler konusunda bilgi deneyim sahibi çözüm üretebilen aracılar ile çalışmalarını öneririm.
İşte burada sigortalının bulunduğu sektörde ne tür risklerin bulunduğu, bu risklerin gerçekleşme frekansı ve büyüklüğü gibi sektöre özgü bilgi ve deneyimler çok önemlidir. Ve de hangi risklerin ne şartlarda transfer edilebilirliğine dair sigorta sektörüne yönelik bilgisi ve deneyim de çok önemlidir. Mesleki donanımı olan bir uzman sigorta şirketlerine müşterisinin ihtiyaçları doğrultusunda en optimum çözümü yaratabilecektir. Piyasaya şekil verebilir böyle bir uzman.
Riskin sahibi, firma sahipleri, yatırımcılar ya da finans yetkilileridir. Riskleri riskin sahibi yönetmelidir. Sizin nakliyat , montaj,inşaat risklerinizi nakliye firmanız, taşeronunuz yönetmemelidir. Öyle olaylar yaşadık ki bu görüşümüzü destekleyen. Risklerinizi bilmek , hangi riskleri hangi şartlarda transfer etmek istediğiniz, riskin ne kadarını üzerinde tuttuğunuz (muafiyet, koasürans) gibi kararlar tamamen risk sahibinin verebileceği kararlardır. Sizin almanız gereken kararları başkaları sizin adınıza almamalıdır.
Sigorta poliçeleri birbirinden farklı sözleşmelerdir. Her poliçenin bir sabit bölümü ki genel şartlardır bir de firmaya işletmeye özel şartları içeren özel şartlar bölümü vardır. Doğru poliçe satın almak demek doğru özel şartları içeren poliçe dizayn etmek demektir. Burada da sigorta sektörü özelinde bilgi ve deneyim öne çıkmaktadır.
Bir diğer konu ise hizmet alınan aracılarla ilgilidir. Ülkemizde sigorta aracılığı yapma yetkisi olan başlıca kurumlar sigorta acenteleri , sigorta brokerleri ve banka şubeleridir. Sigorta acenteleri sigorta şirketinin satış kanalıdır organik bağlıdırlar. Sigorta brokerleri bağımsız kurumlar olup müşteriyi temsil ederler. Mali müşavir hukuk müşaviri gibi. Brokerler mesleki olarak müşterilerine karşı sorumludurlar. Bu nedenle kurulum aşamasında Hazine olası mesleki hatalara karşı müşterilerin yaşayabileceği zararları karşılayabilmesi için, yüksek limitli Mesleki Sorumluluk poliçesi satın alınmasını şart koşar. Banka şubeleri de poliçe tanzim edebilir ve genelde mesleki olarak sigortacılık alanında uzman değillerdir. Sahada banka şubeleri ile çalışıldığı durumlarda, eksik teminat, eksik sigorta, eksik sözleşme şartı gibi durumlarla karşılaştık yıllarca.
Nasıl bir ameliyat olmamız gerektiğinde doktorumuzu seçerken bazı sorular sorup bazı seçim kriterlerine sahipsek , risk yönetimimizin önemli bir aracı olan risk transferi (sigortalama) konusunda da hizmet alacağımız tarafı seçerken de belirli kriterlerimiz olmalı.
Risklerinizi kendiniz yönetin, size özel terzi usulü poliçe dizayn edebilen, sektörel bilgi ve deneyime sahip, sizin risklerinizi önceden görebilen, alternatifler sunabilen, risklerinizi takip ederek değişimine yönelik yol haritaları sunabilen aracılarla çalışın.
İçinde bulunduğumuz döneme gelirsek, bu dönemde insan kaynakları riskleri öncelikle yönetilmesi gereken riskleri oluşturmuştur.
Umuyorum yakın zamanda yeniden işlerimizin başına döneceğiz. Elbette iş yapış şekillerimiz üretim şekillerimiz ve daha bir çok şey değişmiş olacak. Fakat temelde kendi mesleğimizi işimizi yapıyor olacağız. Ve o dönemde tüm bu değişimler olmakta iken işimizi en ince ayrıntısına kadar bilen deneyimli güvenilir insan kaynağına her zamankinden daha çok ihtiyacımız olacak.
Değişen iş dünyasına hızlı uyum, atıl geçen zamanın bir an önce yerine konulması, yatırımların yani makina ve diğer hassas ekipmanların bu dönemde bakımın yapılarak korunması, sistemler devreye alınırken sıkıntısız üretime geçilebilmesi ve daha bir çok nedenle firma sahiplerinin her zamankinden daha çok çalışanlarına sahip çıkması , insan kaynağını koruması gereken bir dönemdeyiz.
Bu dönemde çalışanının yanında olup, hatta onu kendi aile bireyi gibi görebilen işletmelerin üretim ve ticaret yeniden başladığında çok daha dinamik , çok daha gelişmiş ve yetkinleşmiş olarak sahaya döneceğine inanıyorum.
Şu sıralarda gerek kamu gerek özel sektörde işveren sorumluluğundan kaçınmak adına olsa gerek çalışanlara bazı belgeler imzalatıldığını duyuyoruz. Bu hem hukuken sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı gibi hem de çalışanlarınızla olan ilişkinizi zedeleyebilir. Hayat normale döndüğünde rakibe kayıp edebilirsiniz çalışanlarınızı. Çalışanlarınızın sizin her koşulda yanınızda olduğunu bilmesi hatta çoluğuna çocuğuna sahip çıkacağınızı bilmesi, bambaşka bir boyuta taşıyacaktır insan kaynağınızın performansını.
Mustafa Kemal kitabında Yılmaz Özdil' in kaleminden müthiş esin alınabilir. Askere kuru ekmek ve hoşaf verilip kendisine tavuk sunulunca sofrayı terk edip gitmiş bir liderdi Mustafa Kemal Atatürk.
Özetle firmaların en kritik riski, insan kaynakları riski şu sıra. Ve bu konuda uzun vadeli düşünmek firmaların orta ve uzun vadede menfaatine olacaktır.
Diğer bir önerim ise bu dönemde risk haritanızı çıkartıp, poliçelerinizi kontrol etmeniz şeklinde olacaktır. Yönetici ya da çalışanlarınızla bir toplantı yapıp onlara göre işinizi aksatacak en önemli beş riskin neler olduğunu sorabilirsiniz. Takım sinerjisi, risk yönetiminin anahtarıdır.
Sağlıkla Olalım,
xxxx
Aslen mühendislik eğitimi aldım ve otuz yıla yakın süredir risk yönetimi ve transferi (sigortalama) konusunda uzmanlaştım ve halen hizmet sunuyorum. Sigortalamaya ben risk transferi demeyi tercih ediyorum. Sigorta, risk yönetiminin araçlarından biridir.
Makinanın minik bir parçası ya da bir civata yerinden oynarsa biliriz ki o minik parça darmadağın edebilir makinanın tamamını. Benzeri şekilde mühendis sigortacı olduğum için kobilerin küçük işletmelerin sağlıklı bir şekilde yollarına devam edebilmelerinin ekonominin tamamını nasıl etkileyebileceğini öngörebiliyorum.
Evet, bu günler geçecek ve tekrardan üretim ticaret başlayacak.İnsanlık bilim ve teknoloji anlamında çok çok daha geri iken ne büyük hastalıklarla baş etmiş. Elbette bir yol çözüm bulunacak...Buna inancım sonsuz.
Gel gelelim ticaretin nerede ise durma noktasına geldiği işletmelerin fabrikaların çoğunun durduğu bir dönemde, özellikle tüm işletmelerin kendi risklerini ve risk transfer aracı olan sigorta poliçelerini , tekrar gözden geçirmesinin öneminin altını çizmek istiyorum.
Risklerinizin neler olduğu ,bu risklerin hangilerinin ne şartlarla sigorta sektörüne transfer edilmiş olduğunun, hangi risklerinizin açıkta olduğunun incelemesini yapmak için son derece değerli bir zaman dilimindeyiz.Ve doğru poliçelere sahip olmak her zamankinden daha önemli şu sıra.
Zira ekonomi sert dalgalı bir seyir gösterecektir ve değişen dünya ile uyumu ritmi yakalamak da belki de uzun zaman alacaktır. Eğer açıkta kalan riskleriniz var ise ya da düşündüğünüz gibi doğru poliçeler ile doğru risk transferi yapılmamış ise ve de risk gerçekleşir ise, işletmenizin varlığını sürdürmesi içinde bulunduğumuz koşullar nedeni ile her zamankinden daha çok zor olabilir.
Bu hem yatırımcı firma sahibi olarak sizi ilgilendirdiği gibi hem de çalışanlarınızın ekmek yediği çoluk çocuk okuttuğu iş imkanının ortadan kalkması demek olur. İşi aşı olan insan ne teröre ne de suç unsuru oluşturabilecek herhangi bir eyleme kalkışmaz. İşini yatırımını korumak işverenin firma sahibinin , insani vicdani sosyal bir sorumluluğu bana göre. Sigorta da zaten bir imece aslında. Havuza belirli bir miktar prim yatırılıyor ve o yıl başına bir şey gelen olursa oradan kayıp tazmin ediliyor. Bizim köylerde de benzeri yardımlaşma sandıkları olduğunu öğrendim yakın zamanda.
Sigorta sektörü hep zarar eden bir sektördür. Kendi başına gelmediğinden genelde firma sahipleri prim alıp tazminat ödemiyor sigorta şirketleri diye düşünür. Pek güvenilmez nedense sigorta şirketlerine ya da sigortacılara. Oysa sektör yıllardır zarar eder tazminat ödemelerinden. Ve asıl yönetilmesi gereken işinin uzmanı bir sigortacının seçimidir. Doğru seçim doğru sigortacıyı ve doğru sigortacı da doğru poliçeyi getirir. İnsan genelde başına gelen kötü şeylerden dışarıdakini sorumlu turma, kendi davranışının sorumluluğunu almama eğilimindedir.
Sigortacıyım dediğimizde bizi genelde kasko/trafik sigortacısı sanır çoğu kişi. Malum hala sigorta sektörünün cirosunun yarısı araç sigortalarından geliyor. Sonra bireysel sağlık, dask gibi bireysel ürünleri biliyor toplum. Ancak kurumsal risk yönetimi ve risk transferi uzmanlık gerektiren bir meslektir.
Risk yönetimi denildiğinde de genelde finansal risklerin yönetimi akla gelir. Oysa finansal riskler işletmelerin risklerinden sadece bir tanesi. Burada risk yönetimini en güzel anlatan görseli paylaşmak istiyorum.
Riski Azaltmak (yönetsel kararlar)
Risk Transferi (riskinizi başkasının satın alması,sigorta)
Risk Kabul (kaçınmak, azaltmak ,
transfer mümkün değil ise risk kabul edilir ancak gerçekleşmesi halinde etkisi bilinmektedir ve alternatifler düşünülmüştür.)
İşletmelerin sigorta sektörüne transfer edilebilen başlıca riskleri şöyledir.
Yatırıma Gelebilecek fiziksel Riskler / Ciro Kaybı Riski / Lojistik Riskler / İnsan Kaynakları Riskleri / Sorumluluk Riskleri (işveren, mesleki, ürün ,yönetici vd ) / Alacak-Tahsilat Riskleri / Politik Şiddet / Siber Riskler...
Firma sahipleri ya da yöneticileri hepsi birer risk yöneticisidir. Kendi risklerini biz sigortacılardan daha iyi bilirler. Fakat risk transferi yani sigortacılık konusunda da mesleki olarak donanım sahibi danışman ya da kurumlarla çalışmaları kendi menfaatlerinedir. Tüm sektörler ve riskler konusunda bilgi deneyim sahibi çözüm üretebilen aracılar ile çalışmalarını öneririm.
İşte burada sigortalının bulunduğu sektörde ne tür risklerin bulunduğu, bu risklerin gerçekleşme frekansı ve büyüklüğü gibi sektöre özgü bilgi ve deneyimler çok önemlidir. Ve de hangi risklerin ne şartlarda transfer edilebilirliğine dair sigorta sektörüne yönelik bilgisi ve deneyim de çok önemlidir. Mesleki donanımı olan bir uzman sigorta şirketlerine müşterisinin ihtiyaçları doğrultusunda en optimum çözümü yaratabilecektir. Piyasaya şekil verebilir böyle bir uzman.
Riskin sahibi, firma sahipleri, yatırımcılar ya da finans yetkilileridir. Riskleri riskin sahibi yönetmelidir. Sizin nakliyat , montaj,inşaat risklerinizi nakliye firmanız, taşeronunuz yönetmemelidir. Öyle olaylar yaşadık ki bu görüşümüzü destekleyen. Risklerinizi bilmek , hangi riskleri hangi şartlarda transfer etmek istediğiniz, riskin ne kadarını üzerinde tuttuğunuz (muafiyet, koasürans) gibi kararlar tamamen risk sahibinin verebileceği kararlardır. Sizin almanız gereken kararları başkaları sizin adınıza almamalıdır.
Sigorta poliçeleri birbirinden farklı sözleşmelerdir. Her poliçenin bir sabit bölümü ki genel şartlardır bir de firmaya işletmeye özel şartları içeren özel şartlar bölümü vardır. Doğru poliçe satın almak demek doğru özel şartları içeren poliçe dizayn etmek demektir. Burada da sigorta sektörü özelinde bilgi ve deneyim öne çıkmaktadır.
Bir diğer konu ise hizmet alınan aracılarla ilgilidir. Ülkemizde sigorta aracılığı yapma yetkisi olan başlıca kurumlar sigorta acenteleri , sigorta brokerleri ve banka şubeleridir. Sigorta acenteleri sigorta şirketinin satış kanalıdır organik bağlıdırlar. Sigorta brokerleri bağımsız kurumlar olup müşteriyi temsil ederler. Mali müşavir hukuk müşaviri gibi. Brokerler mesleki olarak müşterilerine karşı sorumludurlar. Bu nedenle kurulum aşamasında Hazine olası mesleki hatalara karşı müşterilerin yaşayabileceği zararları karşılayabilmesi için, yüksek limitli Mesleki Sorumluluk poliçesi satın alınmasını şart koşar. Banka şubeleri de poliçe tanzim edebilir ve genelde mesleki olarak sigortacılık alanında uzman değillerdir. Sahada banka şubeleri ile çalışıldığı durumlarda, eksik teminat, eksik sigorta, eksik sözleşme şartı gibi durumlarla karşılaştık yıllarca.
Nasıl bir ameliyat olmamız gerektiğinde doktorumuzu seçerken bazı sorular sorup bazı seçim kriterlerine sahipsek , risk yönetimimizin önemli bir aracı olan risk transferi (sigortalama) konusunda da hizmet alacağımız tarafı seçerken de belirli kriterlerimiz olmalı.
Risklerinizi kendiniz yönetin, size özel terzi usulü poliçe dizayn edebilen, sektörel bilgi ve deneyime sahip, sizin risklerinizi önceden görebilen, alternatifler sunabilen, risklerinizi takip ederek değişimine yönelik yol haritaları sunabilen aracılarla çalışın.
İçinde bulunduğumuz döneme gelirsek, bu dönemde insan kaynakları riskleri öncelikle yönetilmesi gereken riskleri oluşturmuştur.
Umuyorum yakın zamanda yeniden işlerimizin başına döneceğiz. Elbette iş yapış şekillerimiz üretim şekillerimiz ve daha bir çok şey değişmiş olacak. Fakat temelde kendi mesleğimizi işimizi yapıyor olacağız. Ve o dönemde tüm bu değişimler olmakta iken işimizi en ince ayrıntısına kadar bilen deneyimli güvenilir insan kaynağına her zamankinden daha çok ihtiyacımız olacak.
Değişen iş dünyasına hızlı uyum, atıl geçen zamanın bir an önce yerine konulması, yatırımların yani makina ve diğer hassas ekipmanların bu dönemde bakımın yapılarak korunması, sistemler devreye alınırken sıkıntısız üretime geçilebilmesi ve daha bir çok nedenle firma sahiplerinin her zamankinden daha çok çalışanlarına sahip çıkması , insan kaynağını koruması gereken bir dönemdeyiz.
Bu dönemde çalışanının yanında olup, hatta onu kendi aile bireyi gibi görebilen işletmelerin üretim ve ticaret yeniden başladığında çok daha dinamik , çok daha gelişmiş ve yetkinleşmiş olarak sahaya döneceğine inanıyorum.
Şu sıralarda gerek kamu gerek özel sektörde işveren sorumluluğundan kaçınmak adına olsa gerek çalışanlara bazı belgeler imzalatıldığını duyuyoruz. Bu hem hukuken sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı gibi hem de çalışanlarınızla olan ilişkinizi zedeleyebilir. Hayat normale döndüğünde rakibe kayıp edebilirsiniz çalışanlarınızı. Çalışanlarınızın sizin her koşulda yanınızda olduğunu bilmesi hatta çoluğuna çocuğuna sahip çıkacağınızı bilmesi, bambaşka bir boyuta taşıyacaktır insan kaynağınızın performansını.
Mustafa Kemal kitabında Yılmaz Özdil' in kaleminden müthiş esin alınabilir. Askere kuru ekmek ve hoşaf verilip kendisine tavuk sunulunca sofrayı terk edip gitmiş bir liderdi Mustafa Kemal Atatürk.
Özetle firmaların en kritik riski, insan kaynakları riski şu sıra. Ve bu konuda uzun vadeli düşünmek firmaların orta ve uzun vadede menfaatine olacaktır.
Diğer bir önerim ise bu dönemde risk haritanızı çıkartıp, poliçelerinizi kontrol etmeniz şeklinde olacaktır. Yönetici ya da çalışanlarınızla bir toplantı yapıp onlara göre işinizi aksatacak en önemli beş riskin neler olduğunu sorabilirsiniz. Takım sinerjisi, risk yönetiminin anahtarıdır.
Sağlıkla Olalım,
xxxx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder