28 Şubat 2022 Pazartesi

El Pepe : Yüce Bir Yaşam

Geçenlerde Netflix'te karşıma çıktı bu belgesel. 2019 yılında İKSV 38. film festivalinde göstermi girmiş belgesel. Yönetmen Emir Kusturica . Venedik'te Unesco ödülü almış. 2018 yapımı. El Pepe, Yüce Bir Yaşam 2010-15 yılları arasında Uruguay’ın devlet başkanlığını yürütmüş olan, “El Pepe” lakaplı José Mujica hakkında bir belgesel. 

Film, Kusturica’nın, görevde olduğu yıllarda başkanlık sarayı yerine kendi evinde yaşaması, eski şahsi arabasını kullanmaya devam etmesi, toplantılara terlikle katılması gibi mütevazı duruşuyla tanınan Mujica ile yaptığı sohbetler üzerine kurulu. Film, bir yandan “dünyanın en yoksul devlet başkanı” olarak bilinen El Pepe’nin gündelik hayatına odaklanırken bir yandan da ilk gençliğinden hapiste geçirdiği yıllara, çeşitli ülkelerde yaptığı siyasal konuşmalardan eşine duyduğu aşka kadar birçok farklı konuya değinerek bir siyasetçinin insani portresini çiziyor. Belgeseli bir solukta izledim. İyi geldi. Nefes aldım bir parça da olsa.

 


İşte beni etkileyen bazı cümleleri El Pepe'nin. 

 ''Çogunluk tarafından seçiliyorsan, çoğunluk gibi yaşamayı denemen gerekir. Azınlık gibi değil'' 

 ''Politikada kocaman yüreği ve küçük cüzdanı olan kişileri seçmelisiniz.'' 

 ''Kültür günlük hayatta bizi harekete geçiren değerlerle ilgilidir.'' 

 ''Bir duvar kolayca ve çabucak yıkılır. Fakat bir duvar kolay inşa edilmez. Ne var ki bunu anlamak için yaş almak gerekiyor. Gençken yıkmayı daha kolay buluyoruz. Tekrar inşa etmek ise çok daha zordur.'' 

 ''İnsanlığın büyük yatırımlara ihtiyacı var. Hayatın lehine. Büyük miktarda tuzlu suyu Sahra'nın ortasına götürmeliyiz. İklimi değiştirmek, tuzlu suyu buharlaştırmak için. Kuzey Sibirya'da eriyen kar suyu ile yeni nehirler oluşturmalıyız. Moğolistan'a Asya'nın kurak kesimlerine içme suyu götürmeliyiz. Alaska'da eriyen buzdan faydalanıp Rock Dağlarından Meksika'nın kuzeyine akan bir nehir oluşturmalıyız. Tüm insanlığın faydasına olacak binlerce şey var. Patagonya'yı yerleşilebilir kılmalıyız ki bu mümkün.  Atacama çölünün iklimini değiştirebiliriz. Dünyanın en kurak çölü olan Atacama 'ya ağaç dikebiliriz. Bu mümkün insan bunu yapabilir.'' 

 Ve ne ilginçtir 2018 yılında çekilen bu belgeselde Ukrayna 'dan da bahsediyor. Bugünlerin geleceğini görmüş diye düşündüm. Pişmanlığını sorduğunda Kusturica, ''Tek pişmanlığım var o da çocuk sahibi olmamak'' diyor.

 Bana göre o ulusunun babası olmuş. Hele çocuklara sebze fidelerini nasıl dikeceklerini anlattığı bölümde kocaman oldu kalbim. Dünyanın bilge liderlere alçakgönüllü liderlere her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Mutlaka izleyin derim. Size de iyi gelecektir eminim...


 Sevgiyle 






 xxxx