Uzun zaman oldu yazmayalı...Çok birikti oysa içeride ve sanırım yavaş yavaş dışarı çıkma vakti geldi sonbahar ile içeridekilerin.
Yazıları daha kısa ve öz tutma kararı aldım. Elimden geldiğince elbette malum kaptırıp gidiyorum çoğu zaman kendimi.
Ve ilk cümlemiz şöyle olacak.
"Gönlümüzde olanlar ile her daim semadayız."
Mekan ve zamandan özgürleştirici bir cümle bu.
Ne yıllar ne fersah fersah uzaklıklar ve hatta ne de ölüm ayırmıyor gönül birliğini tesis edebilmiş varlıklar için.
Birliği deneyimlemiş olanlar için her daim birlik aşk çoşku var sadece...
Eksi sonsuzdan artı sonsuza...
Ve tam da bu noktada bir film belirdi zihnimde.
Interstellar...Yıldızlar Arasında olarak çevrilmişti Türkçe'ye.Ne yalan söyliyeyim 4 kez izledim farklı insanlarla! Her seferinde daha bir açıldı film sanki.
Dünyaya alternatif bir gezegen bulmak amacı ile kızını ve oğlunu dünyada bırakarak uzay yolculuğuna çıkmak zorunda kalan bir babanın öyküsü. İnsan zihnini kuantum fizik sınırlarında genişleten bir film.
Filmin en muhteşem mesajı sevgi ile ilgili idi bana göre.Sevginin boyutlar arası dahi iletişim kurmamıza yarayan bir frekans bir bilinç seviyesi olabileceği üzerine geçen konuşmalar gerçekten muhteşem idi.
Evet sevgi öyle bir şey ki evrenin ta öte yerinde bile olsa sevgi bağı ile bağınız olan varlık siz yine de o birliği hissedebilirsiniz.Birbirinizin kalbini bilirsiniz. Kalp de zaten bu iletişime hizmet eden bir frekansmetre ya da sevgimetre sanki!
Ve belki de sevgi bir enerji alanıdır. Tüm evrende titreşen. Buna Ruh veya Tanrı diyordur insanlar.Ve aslında her bir varlık ondan beslenmektedir. Onu solumaktadır hatta. Tıpkı ağaçların fotosentez ile güneşten beslenmesi ya da havadaki oksijeni soluması gibi...
Kim bilir?
Sevgiyle
Görsel Şermin Ciddi' nin "Mevlana ve Şems,İki Denizin Kavuşması" isimli eseridir.
x
Yazıları daha kısa ve öz tutma kararı aldım. Elimden geldiğince elbette malum kaptırıp gidiyorum çoğu zaman kendimi.
Ve ilk cümlemiz şöyle olacak.
"Gönlümüzde olanlar ile her daim semadayız."
Mekan ve zamandan özgürleştirici bir cümle bu.
Ne yıllar ne fersah fersah uzaklıklar ve hatta ne de ölüm ayırmıyor gönül birliğini tesis edebilmiş varlıklar için.
Birliği deneyimlemiş olanlar için her daim birlik aşk çoşku var sadece...
Eksi sonsuzdan artı sonsuza...
Ve tam da bu noktada bir film belirdi zihnimde.
Interstellar...Yıldızlar Arasında olarak çevrilmişti Türkçe'ye.Ne yalan söyliyeyim 4 kez izledim farklı insanlarla! Her seferinde daha bir açıldı film sanki.
Dünyaya alternatif bir gezegen bulmak amacı ile kızını ve oğlunu dünyada bırakarak uzay yolculuğuna çıkmak zorunda kalan bir babanın öyküsü. İnsan zihnini kuantum fizik sınırlarında genişleten bir film.
Filmin en muhteşem mesajı sevgi ile ilgili idi bana göre.Sevginin boyutlar arası dahi iletişim kurmamıza yarayan bir frekans bir bilinç seviyesi olabileceği üzerine geçen konuşmalar gerçekten muhteşem idi.
Evet sevgi öyle bir şey ki evrenin ta öte yerinde bile olsa sevgi bağı ile bağınız olan varlık siz yine de o birliği hissedebilirsiniz.Birbirinizin kalbini bilirsiniz. Kalp de zaten bu iletişime hizmet eden bir frekansmetre ya da sevgimetre sanki!
Ve belki de sevgi bir enerji alanıdır. Tüm evrende titreşen. Buna Ruh veya Tanrı diyordur insanlar.Ve aslında her bir varlık ondan beslenmektedir. Onu solumaktadır hatta. Tıpkı ağaçların fotosentez ile güneşten beslenmesi ya da havadaki oksijeni soluması gibi...
Kim bilir?
Sevgiyle
Görsel Şermin Ciddi' nin "Mevlana ve Şems,İki Denizin Kavuşması" isimli eseridir.
x
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder