3 Mayıs 2016 Salı

İsmim ile Yolculuğum

İsmimin anlamını hep merak etmiştimdir. Üstelik tüm dillerde.Evet evet yanlış okumadınız!

Örneğin Hintçe'de Funda "perde püskülü" anlamına gelir...Portekiz'ce de ise "derin" anlamında kullanılıyor. Bu iki ülkede ismimin karşılığının olmasını ilginç bulmuşumdur. Üstelik bu iki ülkenin bir de tarihsel bağını düşününce.

İnsanların  isimleri ile kendilerine dair benlik algısı oluşturduklarına inanıyorum. Ve bu algı içsel dönüşümlerine paralel olarak değişim gösterebiliyor. İsmimiz ile ilgili  algımız da kim olduğumuzu belirleyen etkenlerden biri sanki.

Funda ismini bana amcam vermiş. Annem Papatya koymak istemiş adımı beni gördüğünde. Havuç kafa bembeyaz mini minnacık bir bebek görünce aklına Papatya gelmiş herhalde annemin.

Açıkçası itiraf ediyorum Funda'yı tercih ederdim:) Ve iyi ki de öyle olmuş.

Funda isminin anlamını kurak yerlerde yaşayan bir tür çalı olarak algıladım 40'lı yıllarımın başlarına kadar. Sözlükte süpürge otu olarak da geçer. İngilizce'sinin de Heather olduğunu öğrenmiştim yirmili yaşlarımın ortasında. Aslen İskoçya kökenli bir sözcükmüş üstelik Heather...

Parantez açıyorum...

İskoçya, Hindistan ve Portekiz benim içsel yolculuğumda ya da olduğum kişinin oluşumunda çok önemi olan coğrafyalar. Tüm o yerlerde hep kendi benlik parçalarımla buluştum diyebilirim. Kendi bütünlüğüme giden yolda buluştuğum benler. Bir yer daha var. Hissediyorum fakat henüz görüntüye girmedi bu yer...Eli kulağındadır eminim!

Parantezi kapattım...

Kafamdaki imaj hani dağda bayırda çalılıklar vardır ya işte öyle bir şeydi .Çiçek bile denilemezdi. Fotoğrafına bile bakmaya da araştırmaya da   ihtiyaç duymamıştım.O kadar emindim ki kafamdaki resimden!

Bir kaç sene önce canlısını gördüm. Hatta çiçeği gösteren arkadaşıma da inanmamıştım. Pembemsi eflatuna kaçan  narin bir çiçekti karşımda duran. Oysa kara kuru bir  çalı gibi olmalıydı Funda bitkisi.Hele de pembe olması inanılır gibi değildi. Benim şimdiki kız çocukları gibi öyle pembe pembe kıyafet ya da oyuncaklarım eşyalarım pek olmamıştı üstelik.Pembe 40'ımdan sonra yaşamıma girdi desem yalan olmaz...Hatta bir şiir yazdım Pembe'ye!


Bireysel gelişim atölyelerine yoğun olarak katıldığım dönemlerde  Funda isminde verimli bir toprak olduğunu keşif ettim. Daha doğrusu bunu bilgi olarak biliyordum ama ancak o zaman ilk kez bu verimli toprağı kendim ile özdeşleştirebildim. Kara kuru bir çalı olmaktansa verimli bir toprak olmak hoşuma gitmişti doğrusu.

İsmime yüklediğim anlamlar aslında kendim ile ilgili benlik algımı da değiştiriyordu sanki zamanla. Dolayısıyla da nasıl biri olduğumu belirliyordu bu algı.Bana göre ben!

Katı, mesafeli, donuk bir benlikten verimli, besleyen,yumuşak bir benliğe geçiyordum yavaş yavaş.

Yani daha çok kendime kabul veriyor, alan açıyor  ve daha nazik davranıyordum.Kendim ile daha derinden iletişime geçiyordum.

Ve bir kaç gün önce bu isimlerle ilgili kafamdaki kurguyu bilen bir dostumdan haber geldi.

Böylece Funda'nın yeni bir versiyonu ile tanıştım ben de.

Ahmet Maranki bir programında Funda bitkisinden bahsetmiş.Funda su kenarlarında olurmuş ve suyu pek severmiş. Şifa veren önemli bir bitki olarak aktarmış Maranki.

Beni tanıyanlar ne çok su sever olduğumu bilirler! Hatta bir dönem Su Grubu isimli bir grup kurmuştum ve belirli periyodlarda su kenarında buluşur, derin sohbetler yapar buluşmasonunda da suya Dr Emoto'dan öğrendiğimiz gibi sevgi ve şükranlarımızı sunardık.

Çalıdan, verimli toprağa ve şimdi de şifa veren bir bitkiye evrilmişti ismimin anlamı.Çok iyi hissettim kendimi. Sanki bir döngü tamamlanmış gibiydi.Ya da doğru yolda olduğunu bilme hissi diyeyim.

Evet, şimdi soru sorma zamanı.

Size göre isminizin anlamı ne?  Bu anlam sizde ne tür duygular oluşturuyor? Kendinzi beslenmiş desteklenmiş hissetmiyorsanız farklı bir bakış açısı yaratmanız mümkün mü?  İsminiz aile büyüklerinden birine mi ait? O kişi ile özdeşleştirildiğinizi hissettiniz mi hiç? O kişinin kaderini yaşıyor olabilir misiniz? Ve daha bir çok soru kendimizi tanımamızda bizlere ışık tutacaktır.

Işık ve sevginin çoğalmasını diliyorum...

Sevgiyle,








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder