24 Ekim 2020 Cumartesi

John Dewey ve Türk Eğitim Sistemine Yönelik Raporu

John Dewey, aletçilik olarak bilinen felsefe akımının kurucusu ünlü Amerikalı filozof ve eğitim kuramcısı. Charles Sanders Peirce ve William James'ın görüşlerinin bir sentezini yapmış olan Dewey, pragmatizmi, mantıksal ve ahlaki bir analiz kuramı olarak geliştirmiştir.



20. yüzyılın en büyük eğitim düşünürü olan John Dewey yapılandırmacı yaklaşımın öncülüğünü yapmıştır. Yaparak yaşayarak öğrenmeyi vurgulamıştır. Laboratuvar okulunu açmıştır. ‘Demokrasi ve Eğitim’, ‘Yaşantı ve Eğitim’ önemli eserlerindendir. Deneyim teorisi, eğitimin yanında psikoloji ve felsefe alanında da okunmakta ve tartışılmaktadır. Dewey'in görüşleri dış mekânda eğitim, yetişkin eğitimi ve deneyimsel terapiler gibi yenilikçi eğitim yaklaşımlarının tasarımını güçlü bir şekilde etkilemeye devam etmektedir. John Dewey genel eğitim anlayışının aksine, çocuk tarafından başlatılan çocuğun deneyimlemesi, ilgileri üzerine temellenen ve anlamlı faaliyetlere entegre edilen eğitim programı fikrini öne sürer. Dewey’in eğitim ile ilgili görüşleri aşağıdaki şekildedir. 

- Eğitim, yaşam boyu süren bir eylemdir.

- Öğrenciler deneyimleyerek öğrenmelidir.

- Eğitimde çocuğun doğal yapısı, bireysel farklılıkları dikkate alınmalıdır.

- Eğitimin merkezi çocuk olmalıdır.

- İçerik çocukların ilgi ve yeteneklerine göre düzenlenmelidir.

- Bilgiler hazır sunulmamalı, ezberletilmemelidir.

- Çocukların keşfetmesine ve düşünmesine olanak tanınmalıdır.

- Elle deneyimlemeyi sağlayan fiziksel etkinlikler yanında zihinsel becerileri harekete geçirecek etkinlikler yapılmalıdır.

Atatürk, Dewey’ i Türk eğitim sistemi hakkında rapor hazırlamak için Türkiye’ye davet etmiştir. Daveti kabul eden Dewey 1924 yılında gerçekleştirdiği iki aylık bir ziyaret sonunda bir rapor sunmuştur. Rapor Dewey’in eğitim felsefesinin izlerini taşımakla beraber daha çok yeni kurulan bir sistemin temel eksikliklerini gidermeye yönelik pratik öneriler içermektedir. Dewy’in Türk eğitim sistemi için hazırlamış olduğu raporda yer alan başlıklar aşağıda verilmiştir 

- Çocuklara bağımsızlık ve demokrasi çerçevesinde eğitim verilmelidir.

- Çocuklarda özsaygı ve özgüveni pekiştirecek faaliyetler esas olmalıdır.

- Çocukların özgüvenini geliştirmek için onlara yapabilecekleri küçük sorumluluklar verilmelidir.

- Okullar bulunduğu mahallin ihtiyaçlarına göre çeşitlendirilmelidir. Örneğin, tarımla uğraşan bir köyde hangi tarım ürünleri daha çok yetiştirilebiliyorsa o ürünler üzerine mutlaka uygulamalı dersler olmalıdır.

- Üniversiteye devam etmek istemeyen öğrenciler için mutlaka teknik ve endüstri teknik meslek liseleri açılması lazımdır. Bu tip okulların mutlaka atölyeleri olmalıdır.

- Özellikle ilkokul ve ortaokul öğrencilerine el işi, sanat, spor ve oyun ağırlıklı dersler konulmalıdır.

- Okul binası ve eğitim materyalleri için mutlaka bir bütçe ayrılmalıdır.

- Öğretmen maaşları artırılmalıdır. Geçim derdine düşmüş bir öğretmenden asla istenilen verim alınamaz.

- Her öğretmenin kendi branşında uzmanlaşması sağlanmalıdır.

- Müdür ve müfettiş olmak isteyenler, özel eğitimlere tabi tutulmalıdır.

- Öğretmenlerin birbirleriyle bağını kuvvetlendirip bilgi alışverişinde bulunabilecekleri bir platform ya da kurul oluşturmakta çok fayda vardır.

- Seyyar ve gezici kütüphaneler kurulmalıdır.

- Bakanlık bünyesinde mutlaka bir tercüme birimi olmalıdır.

- Tüm bu çalışmalar ışığında yerli ve milli bir eğitim sistemi oluşturarak ülke geneline yayılmalıdır.


Bilmiyordum bugün öğrendim bu çalışmayı. Eğitim sistemimizdeki mevcut duruma bakınca ne çok anlam ifade etti bu rapor.

Paylaşmak ve buraya not düşmek istedim.

Büyük vizyoner,  çağın ötesini gören ulu önderimize bir kez daha hayran kaldım.

Sağlıkla ,







xxxx






 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder