26 Haziran 2013 Çarşamba

Gezi Depremi Sonrası

Üniversiteden bir arkadaşım ile konuştuk geçen gün.

Ateisttir kendisi ve de iş yaşamında 25 senedir dini bütün biri ile başarılı bir  ortaklığı vardır.

Başarısının sırrını her iki tarafın birbirini olduğu gibi kabul etmesi ve saygı duymasına , karışmamasına bağlamıştır hep.

                                       

Geçenlerde ortağı gelip ona " Körü körüne sorgulamadan ne çok şeye inanmışım yıllarca. Bakış açılarım değişiyor." demiş.

Aklıma  Anti Kapitalist Müslümanların sözcüsü İhsan Eliaçık'ın bir beyanı geldi.

Elinde bıçakla insan boğazlayan müslümanlar ile minik kedilerin olaylar sırasında zarar görmesine ağlayan insanları görünce içinde "depremler" olduğunu iletiyordu.

Evet ! Gerçekten de hepimizin  içinde depremler oluyor. Eski paradigmalar yerle bir oluyor.

"Gezi Depremi" hepimizi sarstı ve sağcı solcu ateist dindar komunist çevreci heteroseksuel transseksuel demeden hepimizin eski paradigmaları birer birer  çöktü!

Eski dünya soluyor  geriliyor yok oluyor ve yeni dünya ışıldıyor hepimizin bilincinde.

Evet kesinlikle bakış açılarımız değişiyor, çünki bilincimiz evriliyor!

Hani yaşarken ölmek derler ya! Aynen ölüp yeniden diriliyoruz bu günlerde. Hem de sıkça!

İçimizde şiddetli depremler olurken  aile bireylerimiz komşularımız iş arkadaşımız eşimiz dostumuz sevgilimiz çocuğumuz yani çevremizdeki tüm insanlarla daha çok uyum , diyalog ve  dayanışma içinde olmaya ihtiyaç duyduğumuzu hissediyoum.

Her zamankinden daha çok birbirimize sarılmaya ,dokunmaya,  dinlemeye, anlamaya, empati kurmaya, destek olmaya , kabul etmeye ihtiyacımız var bu özel dönemde sanki.

Birbirimizi gerçekten görmeye ve dinlemeye!

Avatar filminde vardı hani "I see you!" diyordu Pandora'nın yerlileri.

Tüm bu yukarıda saydıklarımın iki sözcükle ifadesi bu bence.

"Seni görüyorum!"

 Sevgiyle,




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder