2 Ağustos 2015 Pazar

Idollerin Dansı

2008 yılında bir bireysel gelişim atölye çalışmasındaydım.

Atölye çalışmalarından birinde idolümüzün kim olduğu sorulmuştu.

İlk tepkim benim idolüm yok ki olmuştu.

Sonra düşünüp taşınıp Joan Baez demiştim!



Ne gitar çalarım ne de şarkı söylerim.En azından bu durum şu ana kadar böyle! Kimbilir belki içimde ifade edilmeyi bekleyen bir parça vardır...

Bize 10 özelliğini yazmamız söylenildi. Ben de kendime göre Joan Baez'i tanımlayan 10 özellik yazdım.

Sonra grup çalışmasındaki arkadaşlar benimle ilgili geri bildirimde bulundu. Nasıl bir insan olduğum ile ilgili.

Benim yazdığım 10 maddeden 8'ini bilmişlerdi şaşırtıcı şekilde.

Bilinemiyen iki maddeden birinin özgürlükçü  kişiliği diğerinin ise duygu ve düşüncelerini sanatsal şekilde ifade etmesi olduğunu hatırlıyorum. Bu iki maddeyi zaten beni çok iyi tanıyan kişiler bilebilirdi.

Özetle atölye çalışmasından kendimizi özdeşleştirdiğimiz, idollerimizin kendi kişilik yapımızda benlik yapımızda ne kadar etkili olduğunu öğrendik.

Hatta ben bunu daha ileriye götüreceğim.

İzlediğimiz film kahramanları, okuduğumuz kitaplar, yaşamımızda karşılaştığımız insanlar hepsi ama hepsi benlik haritamızda yerini alıyor.

Neden Joan Baez dediğimi şimdilerde düşündüm. Çok başarılı, kendini gerçekleştirmiş çok değerli bir kadın kendisi. Ancak aynı şekilde hüzünü , acıyı ve yalnızlığı çağrıştırıyor bana. Belki de bu tamamen benim ona yüklediğim bir anlamdır.Malum kendi algılarımızı ilüzyonlarımızı yansıtıyoruz insanlara.

İçsel değişime göre de zaman içinde bu idollerde değişim olabiliyor.

Nereden nereye geldiğinizin göstergesidir belki de bu! Titreşimlerimizdeki değişimin göstergesi...

Şimdilerde ise idolüm Sophia Loren!



Evet evet doğru okudunuz!

Bir kaç ay önce bir röpörtajını okumuştum. Çok etkilendim ifadelerinden!

Potansiyelini harikulade şekilde hayata geçirmiş kendini gerçekleştirmiş, aşık olduğu ve ona aşık olan bir adam ile mutlu bir evlilik yapmış, iki harika oğul yetiştirmiş (ki ilişkilerinin son derece sevgi ve uyum içinde olduğunu anlıyorum ) , hayatımın mucizeleri diye tanımladığı dört muhteşem torun ve iki olağanüstü gelin ile yaşamı daha da zenginleşmiş, bolca dost ve güzel anı ile yaşamının olgunluk dönemine gelmiş bir kadın o...

Canlı, çoşkulu, doyumlu,anlamlı, sevgi dolu  bir yaşamı kucaklamış , neşeli ve mutlu bir kadın o!

Kendinin kaleme aldığı hayat öyküsü çıktı yakınlarda.



Derhal aldım ve o derinden içtenlikle samimiyetle kalpten dökülen sözcüklerin içine bıraktım kendimi bugün.

Ne macera!

Yaşamın hepimize böyle dopdolu bir macera tanıdında güzellikler ile açılması dileğimle...

Ha bu arada unutmadan, sizin idolünüz kim?

Sevgiler,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder