25 Aralık 2019 Çarşamba

LGS Annelerine ve Babalarına

Oğlum bu geçtiğimiz Eylül' de liseye başladı...

Ve nerede ise tam dört ay sürdü arayışımız. Evet evet yanlış okumadınız. Temmuz 'dan Aralık ayına kadar bir süreç yaşadık.

Özel bir okula gidiyordu ve de inanın hiç destek alamadık yerleştirme/tercih döneminde.

Ne okuldaki öğretmenler ne de yöneticiler yeni sistemin (haksız da değiller her sene değişiyor) dinamiklerine hakim idi.

                          



Hatta nakil komisyonundaki müdür ile müdür yardımcısı bile görüş ayrılığına sahipti mevzuata dair.

Yüksek matematik okudum, İTÜ Makina Mühendisliği mezunuyum. Yabancı şirketlerde üst yöneticilik yaptım gel gör ki bu işi çözemedim.

Labirent gibi bir ucundan giriyorsunuz hop kendinizi meslek lisesi/imam hatip seçenekleri ile karşı karşıya buluyorsunuz. Başka bir ucundan yakalıyorsunuz hop yine kendisinizi aynı yerde buluyorsunuz. Bu seçeneklerin dışında size kalan seçenek zaten özel okul malum.

Ben de kendi deneyimimi sizlerle  paylaşmayı görev bildim. Denk düşen bir kaç ebeveyne ışık olabilirsem ne mutlu bana.

İki şekilde yerleştiriliyor çocuklar. Biri Merkezi Sınav Sistemi (LGS sınavı) diğeri ise adrese göre yerleştirme. Okullar ikiye ayrılmış durumda özetle. Sınavlı ve sınavsız girilenler olarak.

Tercih yaparken öncelik sıranıza göre yerleşiyorsunuz. En çok istediğiniz okul üstte olmalı.

Ve de öncelik LGS sınavına göre yerleşilen okul tercihinde.

Esas konu çocuğunuzun durumu.

Çocuk renk vermiştir. Bilirsiniz seviyesini girdiği bir çok denemelerden.

Puan ve dilim olarak iki değerlendirme var. Eğer %1-2 'lik dilime girmiyorsa hadi biraz daha şansımızı zorlayalım % 5 'lik dilime giremiyorsa sınavlı okullarda pek şansınız yok. Ancak sınavlı girilen meslek liseleri ya da imam hatipler seçeneğiniz. Fransız liseleri, Alman Lisesi, Robert gibi seçkin liseler ve hatta çok iyi Anadolu liselerine  %1-2 'lik dilimden giriliyor. Benden söylemesi. Eğer çocuk buralarda değilse alternatif stratejilere şimdiden başlayın derim. Ne kendinizi ne de çocuğunuzu maddi/manevi  hırpalamayın.

Diğer bir seçenek adrese dayalı okullar. Burada üç halka sistemi var. Birinci halka adresinizdeki okullar. Sistemden girince görüyorsunuz hangi okulların sizin adresinize kayıt yaptırmaya izin verdiğini. Sonra ikinci halka komşu okullar var. Ve son halka tüm diğer okullar.

İyi bir Anadolu lisesinin ki benim komşu alanımdaki okulun  müdürü ile konuşmuştum tercih öncesi. Anlaşılan o ki yoğun talep nedeni ile adres dışında komşu okula pek kayıt düşmüyor. Biz de komşu okul tercihlerimize yerleşemedik. Ölü tercih, komşu okul tercihi diyebilirim.

Üç kez tercih yapma hakkınız var. Fakat anladığım o ki ilk tercih çok kritik. Her yer dolu veriyor. Biz üç tercihte de açıkta kaldık. Vakit kaybettik yanlış tercih yaparak anladığım. İlk tercihte girebileceğimiz iyi meslek/teknik liseleri için bile sonradan kontenjan nedeni ile zorlandık.

Amaç ilk tercihte bir yere girmekte. Sonra ikinci üçüncü tercihte istediğiniz okul için tekrar tekrar tercih yapabiliyorsunuz.

Girdiğiniz okul en kötü ihtimalde kalacağınız  okul olarak kabul edebileceğiniz bir yer olsun. Sonra tercih haklarınızı kullanırsınız.

Olmadı Ekim ayı sonuna kadar haftalık sonrasında aylık bazda nakil hakkınız var. Burada da kontenjan durumu yanı sıra sınavlı okulda LGS puanı ve adrese dayalı da ortaokul öğretim puanına göre yerleşme oluyor. Örnek istediğiniz okulda 3 kontenjan var en düşük 340 puanla girilmiş ise sizin çocuğunuz 358 ise, 358 üstünde 3 kişi gelirse siz açıkta kalıyorsunuz. Yukarıdan başlıyor sistem yerleştirmeye. Benzeri durum adrese dayalı da var.

Eğer hiç bir yere yerleşemezseniz nakil komisyonuna kalıyorsunuz. Orada da tercih soruluyor son kez. Fakat genel de sunulan seçenekler hiç de istemediğiniz meslek liseleri ya da imam hatipler oluyor. Yerleşip yine nakil peşinde koşabilirsiniz o ayrı.

Amaç açık liseye düşmemek. Akşam Liseleri 'de bir seçenek belki. Özelleri de varmış...Çok bilgim yok bunlar hakkında açıkçası.

Adrese dayalı okullara da öyle istedim diyerek otomatik yerleşme yok. Çocuğun ortaokul puanına bakılıyor. Oğlum 78 ortalama ile bitirdi okulu. Hiç çalışmadı benim ki. Kendine münhasır bir çocuk. Benim kardeşimin arkadaşlarımın mezun olduğu iki sokak ilerimizdeki liseme yazdıramadım oğlumu. Anadolu Lisesi. 81 ile kapatmıştı kontenjanını. Yani okullar talebe göre en yüksekten almaya başlıyor öğrencileri. Kontenjanı bitene kadar. Velhasıl 3 puanla giremedik Anadolu Lisesi'ne.

Ha ne mi oldu? Sınıflar 50 kişilik. Deprem sırasında hasar aldı okulum. İkili eğitim öğretime geçildi . Hikaye çok karıştı o başka... .

Özetlersem, eğer çocuk LGS sınavı ile iyi bir yere giremiyecek ise LGS puanı ile girilebilen meslek/teknik liselerini düşünebilirsiniz. Çok iyi liseler var. Sağlık, bilişim,gıda teknolojileri, moda tasarım, gastronomi...İlk tercihinizi çocuğun ilgisine göre bir meslek/teknik liseye yönelik yapabilirsiniz. Teknik lise ile Meslek lisesi de ayrı statüde. Teknik lisede matematik fizik kimya biyoloji okunuyor ki üniversiteye hazırlık yapıyor çocuk. İlla özel okul diyorsanız meslek liselerinin özelleri de var. Havacılık, moda tasarım, gastronomi ve bir çok özel meslek lisesi mevcut. Nakile kalmadan iyi bir teknik/meslek lisesine kayıt yaptırmaya çalışın derim.

Ya da orta öğrenim notunu olabildiğince yüksek tutup , geçen seneki puanlara bakıp , çocuğunuzun girebileceğini düşündüğünüz,  beğendiğiniz bir okulun adres bölgesine şimdiden taşının. 6 aylık bir süre var sanırım. Tercihler Temmuz'da yapılıyordu yanlış hatırlamıyorsam.

Yok özel okul derseniz çok dikkatli olun derim. 2018 yılında özel okullar için özel sigorta ürünü hazırlamıştık. Eğitimim Tam Güven'de isminde. Velinin vefatı hastalanması işten çıkartılması iflası gibi durumlarda okul ücretini ödemeye devam eden bir ürün idi bu. Hatta dört yıllık garanti verilebiliyordu. Özel okullar ile ilgili bir kurum yöneticilerinin bize söylediği krizlerin özel okulları iki yıl sonra vurduğu idi. İlk iki sene birikmişler kullanılıyor, büyük anneler büyük babalar destek  oluyor bir şekilde idare ediliyor. Sonra kayıtlardaki azalma okulların da gelir gider dengesini bozunca malum senaryolar yaşanıyor. Bu tamamen suistimal dışı  bir senaryo. Kasti kötü yönetim dolandırıcılık gibi durumlar her daim olabilir. 2020 o nedenle pek kritik. Aman dikkat. Köklü okulları tercih etmenizi öneririm. Ucuz okul diye bir şey yok .  Dolandırılma riskiniz çok yüksek.  Malesef çok ciddi denetleme dahi yapılmıyor.  Kurucu ortak isimlerini alıp araştırın. İsmi dolandırıcılığa ya da terör suçuna karışmış birileri olabilir. Ciddiyim. Başıma geldiği için yazıyorum. Ve kesinlikle peşin ödemeyin, çek senet vermeyin. Kredi kartı ya da KMH hesabı ile işlem yapın ki olası bir nakil,  iflas durumunda sizin kontrolünüzde olsun para konusu.

Kayıt sırasında mutlaka yazılı taahhütname alın. Ruhsatta sorun olursa okul açılmaz ise iflas eder ise (herhangi bir şekilde eğitim durur ise) tüm haklarınızı korumak üzere. Bir de sözleşme yaparken dikkatli olun. Kanunen cayma bedeli %10 'u sadece okul açılmadan cayarsanız ödeme zorunluluğunuz var. Okul açıldıktan sonra nakil alırsanız çocuğu sadece gittiği gün kadar borcunuz var. Fakat her okul farklı uygulama yapabiliyor. Sözleşmenin bu bölümü kanuna uygun olmalı. Yıllık okul ücreti /yemek servis hariç ) toplam aktif okula gidilen gün sayısına (tatiller hariç) bölünerek günlük okul bedeli bulunuyor. Bu hesabı da suistimal etmek isteyenler  olabilir.

Özetle, çocuğun durumuna ve bütçenize göre şimdiden planlamanızı yapmanızı öneririm.

Önümüzdeki yıl 1.5 Milyon çocuk sınava girecekmiş. Bu seneden daha çetin olacak yarış. Ve daha çok çocuk açıkta kalacak. Şimdiden iyi bir meslek/teknik lise ya da çocuğun orta öğrenim puanı yüksek ise iyi bir Anadolu lisesinin adresine nasıl girebilirsiniz buna bakın derim.

Ben ancak dört ay sonra 2 Aralık'ta oğlumu içim rahatlayarak Sanat Tasarım Teknik Lisesi'ne yazdırdım. Güzel Sanatlar sınavlarına girmişti. Resime ilgisi var. Bir çeşit güzel sanatlar ile Anadolu lisesi arası bir okul olarak algıladık.

Bu yaz büyük oğlum üniversiteye küçük oğlum liseye yerleşti. Benim tansiyonlar zıpladı durdu. O kadar çok okul gezdim ki anlatamam. Çok da kasmamak gerek. Yönetebileceğimiz değiştirebileceğimiz şeylere odaklanmalı. Memleketin hali ortada.

Çocuklarıma okuldan çok şey beklememelerini kendi kendilerinin öğretmeni olduklarını söyledim. İyi matematiği olsun. En az bir mümkün ise iki dil öğrensin. Bir sporu iyi yapsın. Bir de müzik enstrümanı çaldı mı siz merak etmeyin yolunu bulur o çocuklar.

Mr Gatto 'nun Eğitim Bir Kitle İmha Silahı isimli kitabı büyük oğlum almıştı bir kaç sene önce. Elime geçti yazın. . Allahtan bu kitabı okudum tam yerleştirme döneminde. Zorunlu eğitimin asıl amacının sisteme tüketici yetiştirmek insanları çocuk bırakmak üzere kurulu bir yapı olduğunu anlatıyor. Kafayı pek de takmamak gerekiyor anlayacağınız.

Sonuçta yaşamın okullardan ve diplomadan büyük olduğunu, bireyin merakının cesaretinin girişimciliğinin her şeyden önemli olduğunu anlatıyordu eski eğitimci Mr Gatto.

Kolay gelsin size....










xxxx








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder