26 Haziran 2016 Pazar

Kalbin Devrimi

İlgimi çeken etkileyici bir yazıyı paylaşıyorum aşağıda. Ve de bendeki yansımalarını elimden geldiğince...

Uzun bir yazı ona göre hazırlıklı olun derim!
Deneyimlerden damıtılmış ve kalpten gelen sözcüklerin gerçekten dönüştürücü bir sihir etkisi var insanların üzerinde. Farkındalık yaratan ...İçimizdeki kapıları açan...Ruh üfleyen...Sadece buluşmak ve de  orada olmak yeterli sanki! 



 Aşağıdaki yazı bana yaşamım boyunca özgür olmak , içsel özgürlük, aklın ve kalbin özgürlüğü  gibi konulara odaklandığımı, motivasyonumu ve beslenmemi bu temalardan aldığımı  hatırlattı tekrar . Hatta mesleğimi seçmemde yeni yerler görmek yeni insanlarla tanımak şeklinde özetliyebileceğim  motivasyonumun bile temelinde bu özgürlük arayışının olduğunu anladım. 
Dünyanın ta öbür uçlarına gitmelerim, bir yaşam deneyimden diğer yaşam deneyimine cesaretle atlamalarım, nefsimi terbiye etmek için sabahlara kadar uykusuz kalmalarım, dil terbiyesi için oruç tutmalarım ya da günlerce sessiz kalışlarım, dizlerim ağrıyana kadar meditasyon yapışlarım, bireysel gelişim atölyelerinden enerji çalışmalarından birinden diğerine koşmalarım...
Yola çıkarken Hermann Hesse'nin Sidartha kitabından da özellikle ilham aldığımı da itiraf etmeliyim ayrıcana...Hala da yola devam ediyorum!

Biliyorum çoğunuza yakın geldi bu yazdıklarım. Belli ki siz de arayış içinde bir ruhsunuz.
Peki aradığımız ne idi sahi?
Kendi adıma kalbimin özgürleşmesi... 

Ve fakat burada kalbin özgürleşmesi kavramını irdeleme ihtiyacı duyuyorum.  Gurum bir konuşmasında  kalp ile zihnimiz  arasında bir bağ olduğundan ve de günümüz insanının en büyük dramlardan birinin kalbimizin  kontrolünün zihnimiz tarafından   ele geçirildiğinden bahsettiğini hatılıyorum. Bu yaklaşımı bir çok ezoterik uygulamadan bilirsiniz.




Zihinin de katmanları ve parçaları var elbette. Fakat genel anlamda geçmiş kayıtları tutan yani bir anlamda geçmişin esiri ve de şartlanmalar olarak tanımlayabileceğimiz bize yüklenen her türlü kural tabu kodlamayı barındıran bir "öze ait olmayan kayıt ortamı"diyebiliriz. Zihin haritamız, sınırlarımız, algı gözlüklerimiz özetle kaderimiz! 

Tüm sonradan giydiğimiz kimliklerimiz de zihnin ürünü aslında. Din dıl ırk politik görüş cinsel tercih yaşamı nasıl yaşamamız gerektiğine dair fikirler yaptırımlar kurallar...Hepsi ama hepsi insanın bütünselliğini bölmeye yarayan , insanlığı parçalayan kavramlar ve de elbette zihnin ürünü...

"Ben" dediğimiz tüm bu sonradan giydirilen kavramlar,  davranış modellerimiz algılama şekillerimiz hepsi zihnimizin ya da egomuzun parçaları. Ve egomuzun da tek amacı var  ki o da bildiği düzeni devam ettirmek...Güvenlik alanında kalmak...Korunma stratejileri ve buna uygun yaşam deneyimleri yaratmak...İnanın öyle yaşam deneyimleri insanlar getirebiliyor ki egonuz karşınıza ona daha çok teslim olup inanmanız için, aklınız durur. Hele de zeki ve iradesi yüksek bir insansanız işiniz daha da zor.

İşte egoyu ya da zihni kalbi saran katı bir kabuk gibi hayal ediyorum ben. Sert yaşam deneyimleri bu katı  kabuğu kırıp yumuşak sevgi nezaket anlayış dolu olan kalbi ortaya çıkartmaya çalışıyor sanki. Olduğumuz özü...Ruhu!

İçsel özgürlük ya da duygusal özgürlük bu kabuğun kırılıp dağılması sonucu zihnimizden / sanal olan kendimizden özgürleşmek ile gerçekleşebilir ve ancak o zaman kalbimiz özgür olabilir. Geçmişten ve şartlanmalardan özgürleşebildiğimiz ölçüde kalbimiz özgür olabilecek...
Aşağıdaki yazı ile anlıyorum ki bu özgürleşme arzusu ya da tutkusu bizim yola devam edebilmemizi ve/veya içimizdeki rehber ile temas edebilmemizi ve/veya egomuzun oyunlarına karşı uyanık kalmamızı  sağlayan bir özel hediye bize.
Bir nevi deniz fenerimiz ya da kutup yıldızımız!
Kalp özgürleşince  ne mi oluyor?

Ayrılık bitiyor...Korku bitiyor...Yaşamımızdaki her parça yerli yerine oturuyor.Bütünlüğümüzü kucaklıyabiliyoruz.

 Ve de kıyımıza gelen  insanlar da bu alandan etkileniyor ve zihinlerinden özgürleşip kalpleri açılıyor...Kendilerinden özgürleşiyorlar!
Kalpleri açılınca oldukları özü ruhu yeryüzüne indirebiliyorlar.Kalp açılıp özgürleşince ancak kendimiz olabiliyoruz.Kendimizi gerçekleştiriyoruz!
Tüm toplumsal kurallar tabular  din  politik ekonomik sistemler  zihnimizi besleyen güçlendiren ve insanları  buluşturmamak özgürleştirmemek birleştirmemek  için kurgulanmış katı sistemler.Tıpkı kalplerimizin çevresindeki kabuklar gibi!
Açık kalple birbirimizle buluşursak ancak özgür oluruz...Sevgi ve birlik olur!
O zaman yeryüzünde zihnin yarattığı tüm "sistemler" yıkılır!
Sanayi devrimi bilişim devrimi bilinç devrimi derken sıra kalbin devriminde sanırım...Ve bu her birimizin içinde gerçekleşmeli...
Kim bilir tüm dünya da kaos olarak gördüğümüz olayların amacı sadece ve sadece kalbin devrimi için bizlere alan tutmaktır?
Ancak kalbin devrimi yeryüzünü cennete dönüştürebilir.

Bunu biliyorum ve inanıyorum.

Sevgiyle

ÖZGÜRLEŞME ARZUSU
1. Çok yoğun derecede Özgürleşme arzusunu uyandırmak,
özgürleşmek için atılacak en önemli ilk adımdır.
2. Çok yoğun Özgürleşme arzusu (3 – 7):
Mutlak Gerçek’i doğrudan deneyimlemek için
çok yoğun arzu.
Hüznü sona erdirme ve sonsuz-sevgi-sevinci deneyimlemek için
çok yoğun arzu.
Öz’ünüzde gerçekten ne ya da kim olduğunuzu
deneyimlemek ve gerçek Öz’ünüz olarak sonsuza dek yaşamak için
çok yoğun arzu.
Tüm illüzyondan ve aldatmacadan kurtulmak,
illüzyon ile aldatmacanın kaynağı olan egodan özgürleşmek için
çok yoğun arzu.
İnsana özgü kabustan uyanmak için
çok yoğun arzu.
Çok yoğun Özgürleşme arzusu,
tüm gerçek ruhsallığın temelidir.
Özgür olup olmayacağınızı belirleyecek tüm faktörler içinde
özgürleşme arzunuzun yoğunluğu
ya da azlığı en önemli faktördür.
Özgürleşme arzunuzu en etkili şekilde arttırmak için ne gerekiyorsa yapmalısınız.
Ruhsal öğretiler birbirine denk değildir.
Sadece bazı öğretiler, gerekli güçlü anahtarlara sahiptir.
Özgürleşme arzunuzu arttıracak en etkili ilk adım, güçlü bir anahtardır.
Özgürlüğe giden yolda karşınızda belirecek tüm engeller,
Özgürlük için çok az arzu duymanızdan kaynaklanır.
Özgürlük arzunuzdaki en ufak bir artış bile
yararlı olur.
Özgürlük arzunuzun yoğunluğu artarken
ego çok daha az engel yaratır.
Özgürlük arzunuz çok yoğun olduğunda, Özgürlük arzunuz geçici yollara sapmanızı istemez.
Özgürlük arzunuz çok yoğun olduğunda, ilk kez
Özgürlük için neyin gerekli olduğunu, neyin gerekli olmadığını görebilirsiniz.
Özgürlük arzunuz güçsüzse, ego korunma stratejilerini görmenizi engeller.
Özgürlük arzunuz daha güçlüyse, egonun korunma stratejilerini görmeye başlayabilirsiniz.
Özgürleşme arzusu daha da güçlü olduğunda,
Özgürlük arzusunun kendisi Özgürleşme yolunda aradığınız yanıtlarda, Doğrudan Yol öğretilerinde, engellere çözümler bulmakta, uygulama motivasyonunda,
vs.de başarılı olmanız için ihtiyacınız olan her şeyi verecektir.
Özgürlük arzusunu uyandırmadan önce,
egonun varlığını sürdürebilmek için
ruhsal öğretileri nasıl seçtiğini görebileceksiniz.
Özgürleşme arzusu çok daha yoğun olduğunda
egonun tüm korunma stratejilerini görebilirsiniz.
Özgürleşmek için çok yoğun arzu uyandığında,
öncesinde egonun korunma stratejilerini nasıl gö­remediğinize şaşıracaksınız.
Çok yoğun Özgürleşme arzusu uyandığında,
egonun Doğrudan Deneyim Yol’u öğretilerini bile
nasıl çarpıttığını görebileceksiniz.
Çok yoğun Özgürleşme arzusu uyandığında,
geçmişteki her ruhsal öğretiyi egonun nasıl çarpıttığını
ve bazı ruhsal öğretilerin egonun varlığını koruma
amacıyla ego tarafından nasıl yaratıldığını görebileceksiniz.
Çok yoğun Özgürleşme arzusu uyandığında,
geçmişteki hemen hemen tüm ruhsal ve kurumsallaş­mış dini öğretilerin
egoya hizmet eden çarpıtmalar ve
geçici yollar olduğunu görebileceksiniz.
Çok yoğun Özgürleşme arzusu uyandığında,
egonun önceden ne kadar az şey gösterdiğine şaşıracaksınız.
Çok yoğun Özgürleşme arzusu uyandığında,
egonun dikkatinizi tuzağa düşürmek için yarattığı sonsuz kavramlar labirentini görebileceksiniz.
Özgürleşme arzusu çok daha yoğunlaştığında,
ego daha fazla korunma stratejisi yaratmayacak.
Mutlak Gerçek’i doğrudan deneyimlemek için
çok yoğun arzu içsel Öğretmen’inize rehberlik edecektir.
Hakikat için çok yoğun arzu, Sonsuz Yaşam’ı
doğrudan deneyimlemeniz için size rehberlik edecektir.
Anahtar, Mutlak Gerçek’i doğrudan deneyimleme arzusunun yoğunluğudur.
Hakikat arzusunu arttırmak en önemli ilk adımdır.
Özgürlük arzunuzu arttırmak önemlidir.
Özgürlük arzunuzu arttırmadan,
uyanmayla ilgili tüm girişimleriniz
Sonsuz Deneyim’i oluşturmakta başarısız olacaktır.
Özgürlük arzunuzu arttırmadan,
ego tüm ruhsal çalışmalarınızı çarpıtacaktır -bu kitabı okurken bile.
Özgürlük arzunuzu arttırmadan,
ego asla Gerçek’i görmenizi istemeyecektir.
Kendine karşı dürüst olmak da
diğer büyük anahtardır.
Kendine karşı dürüst olmak,
Özgürlük arayı­şında her açıdan yardım edecektir.
Kendine karşı dürüst olmak,
Özgürlük arzunuzu arttırmanıza yardımcı olacaktır.
Jarel Elyunal Shiner

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder