1 Nisan 2020 Çarşamba

Korona Sonrası (K.S.) Yeni Ekonomi

Sosyal medyada siz de görmüşsünüzdür. K.Ö. ve K.S. kısaltmalarını.

Korona Öncesi ve Korona Sonrası.

Evet ben de böyle hissedenlerdenim. Yeni bir era açılmakta önümüzde.



Ekonomik gelişmişlik ya da ekonominin yolunda olduğunun  kriterlerinden biri de ekonominin büyüme oranı. Aslında bizler tükettikçe ekonomi büyüyor ve bizler tükettikçe de dünya yok oluyor.

Yani bildiğimiz anlamda eskiye ait ekonomi kavramı aslında bizim varoluşumuza gezegenin varoluşuna aykırı.Çok uzun zamandır farkındaydık bunun ve şimdi artık yüksek sesle bunu ifade edebiliyor insanlar dünyanın her yerinde.

Yeni bir ekonomi kavramına ihtiyaç var.

Buğday Derneği kurucusu Victor Ananias çok erken aramızdan ayrıldı. Yaşam Dönüşümdür isimli kitabında yeni ekonomi kavramını çok net ifade etmiş. Kesinlikle tam da şu sıra okunacak kitaplardan biri. Mutlaka öneririm.

''Yeni ekonomi kavramı aslında hiç yeni olmayan ve dünya üzerinde insanın dahil olduğu yaşamın prensiplerini kullanan,alışveriş dengesini doğayı taklit ederek ve her an bulunduğu noktadan başlayarak yaşamın tamamı adına en verimli davranışı hedefleyen bir sistem anlayışı.''

Bir şirket örneği üzerinden kendi algımı paylaşmak isterim.

İkiyüz  kişilik bir şirketin beş  departmanı ve her departmanın içinde de üç bölüm olsun. Her bir çalışan sadece kendi bireysel çıkarı, bölümünün çıkarı ya da departmanının çıkarına göre değil de , tüm şirketin en yüksek iyiliğine hayrına olacak şekilde davranıp kararlar alırsa, bir bütün olarak o şirketin verimliliği ve sürdürülebilirliği artar ve/veya durumu korunur. Tam aksi olursa da şirket kırılganlaşır, iç çatışmalar yorar zayıflatır yapıyı. Hiç olmadık bir durumda da çöker tüm sistem.

En ideal modelimiz doğa gerçekten.Victor'un da ifade ettiği bu . Doğa müthiş bir denge optimum verimlilik modeli.Her unsurun bir anlamı ve görevi var. Hiçbir şey gereksiz ya da hiç bir durum da nedensiz değil. Bir önceki yazımda da bahsettiğim üzere tek bir ağaç ile ormanın ilişkisi, ya da doğa unsurlarının birbiri ile olan ilişkisi gerçekten yeryüzündeki yeni sistemin yeni ekonominin modeli olabilir.

Bu da aklıma yenir bir dünya yönetimini / düzenini getiriyor.

Belki eyalet sistemi gibi her ülke tek bir dünya devletinin (devlet yerine uluslar üstü örgüt / topluluk anlamına gelen belki başka bir sözcük bulunur) parçası olur. Ortak değerler ortak ihtiyaçlar üzerine iletişimi empatiyi açan bir sistem. Diğerini gören duyan özenle ilgilenen bir sistem. Her  birey her mahalle her ilçe her il her bölge her ülke nihai olarak en üstteki çatı yapının iyiliğine yönelik davranmak ve karar vermek üzere donatılır. Bu sıkı bir eğitim öğretim süreci demek. Belki ortak bir kaç ders konulur tüm dünyada...

Merkezi faşist otoriter bir rejim değil bahsettiğim kesinlikle. Gerçi topluma salınan korku ile böyle bir rejime  evrilme riski de yüksek günümüz dünyasının. Yine de ben umutluyum!

Şurası kesin ki hepimiz aynı gemide olduğumuzu anladık. Binlerce km uzaktaki bir durum biz evimizin kapısından çıkamaz hale getirdi. Kayıplar verdik veriyoruz.

Ancak hep birlikte işbirliği ve dayanışma içinde olursak bu ve bundan sonra olabilecek başka tehditlere tek vücut olarak direnebiliriz.

Bu da tüm kaynakların ortak kullanımı ile mümkün. Dünyadaki seki zmilyar insanın karnı doyarsa içecek temizlenecek su bulursa asgari bir eğitim alabilirse ancak hep birlikte bir varoluş mümkün olabilecek.

Doğanın prensibini aslında hepimiz biliyoruz. ''Birimiz hepimiz hepimiz birimiz için'' der doğa...

Hayat bize adil ve eşitçe kaynakları paylaş, ortak bir yaşam modeli kur  ve yaşa diyor.

Titanik  gemisinde şezlong savaşını bırakıp bir an önce geminin rotasını değiştirme zamanı.

Sağlıkla olalım,




















xxxxx




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder